Vesayet Davası ve Vasi Tayini Şartları
Vasi tayini, kendisini koruyamayacak durumda olan veya haklarını tek başına kullanamayacak bireyler için sulh hukuk mahkemesi tarafından alınan hukuki bir karardır.
Vesayet Davası ve Vasi
Tayini Şartları
Hukuk sistemimizde, kendi
işlerini göremeyecek durumda olan kişilerin korunması için vesayet
kurumu düzenlenmiştir. Vesayet, kişinin haklarının ve menfaatlerinin
korunması amacıyla mahkeme tarafından alınan hukuki bir tedbirdir. Bu kapsamda,
kişinin yerine karar verecek ve hukuki işlemlerini yürütecek bir temsilci
atanır ki bu temsilciye vasi denir.
Vesayet davası, mahkeme
tarafından açılan veya yakınların başvurusu üzerine görülen bir dava türüdür ve
kişinin fiil ehliyetini sınırlayan önemli bir karardır. Vasi tayini ise ancak
kanunda öngörülen belirli şartların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Akıl
hastalığı, savurganlık, yaşlılık, engellilik veya kişinin kendi işlerini
göremeyecek durumda olması bu şartlara örnek olarak gösterilebilir. Vesayet
kararı ve vasi tayini, sulh hukuk mahkemesi tarafından yürütülür ve
sıkı bir denetim mekanizmasına tabidir.
Vasi Tayini Nedir?
Vasi tayini, kendisini
koruyamayacak durumda olan veya haklarını tek başına kullanamayacak bireyler
için sulh hukuk mahkemesi tarafından alınan hukuki bir karardır. Türk
Medeni Kanunu’na göre vesayet altına alınması gereken kişiler için vesayet
makamı olan sulh hukuk mahkemesi, gerekli incelemeleri yaptıktan
sonra bir vasi tayin eder. Vasi tayini, vesayet altındaki kişinin hem
kişisel hem de malvarlığına ilişkin menfaatlerinin korunması amacıyla
uygulanır.
Mahkeme, özellikle akıl
hastalığı, akıl zayıflığı veya ciddi sağlık sorunları nedeniyle vesayet altına
alınmayı gerekli kılan hallerde resmi sağlık kurulu raporu talep
eder. Bu rapor doğrultusunda kişinin işlerini tek başına yürütemeyeceği tespit
edilirse, yetkili vesayet makamına yapılan başvuru
sonucunda vasi atanmasına karar verilir. Sürecin sonunda, mahkeme
kararı ile vasi tayin edilmesi kesinleşir ve kişi artık vesayet
altında yaşamını sürdürür.
Vesayet Davası ve Vasi
Tayini
Vesayet davası, kendisini
idare edemeyecek durumda olanların veya küçüklerin haklarını korumak için
açılan bir vasi tayini davasıdır. Bu davalar, sulh
hukuk mahkemelerinde görülür ve genellikle vesayet altındaki
kişinin akrabaları, yakınları veya devlet kurumları tarafından
açılır. Vesayet daireleri, vesayet işlerinin düzenlenmesi ve
denetlenmesinde görevli olup, vesayet makamı kararları ile süreci yürütür.
Bir kişinin vesayet
altına alınması, çoğu durumda sağlık kurulu raporu ile desteklenmek
zorundadır. Örneğin akıl hastalığı veya zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen
kişiler hakkında, vesayet makamının talebiyle resmi sağlık
kurulu raporu alınır. Bu rapor, mahkemenin vereceği kararda belirleyici
olur. Vasi tayini davası sonucunda mahkeme, kişinin menfaatlerini koruyacak
nitelikte olan bir yakınını veya uygun gördüğü bir kişiyi vasi olarak
atanmasını sağlar.
Vesayet ve Vasi
Kavramları
Vesayet, Türk Medeni
Kanunu’nun 396 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve kişinin haklarını korumaya
yönelik bir hukuki kurumdur. Vesayet, özellikle küçüklük, akıl sağlığı
sorunları, savurganlık, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi nedenlerle
kişinin kendi haklarını koruyamayacak durumda olması halinde devreye girer. Bu
süreçte vesayet altındaki kişinin malvarlığı, kişilik hakları ve günlük
yaşam ihtiyaçları vasi tarafından yönetilir.
Vasi, vesayet altına
alınan kişinin hukuki temsilcisidir. Mahkeme kararı ile vasi tayin
edilir ve bu karar yalnızca sulh hukuk mahkemesi tarafından
verilebilir. Vasi, vesayet altındaki kişinin hukuki işlemlerini yürütürken
özenli davranmak zorundadır ve gerekli durumlarda vesayet
makamından izin almakla yükümlüdür. Ayrıca, bazı işlemler için
yalnızca vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin izni yeterli
iken, bazı özel işlemler için denetim makamının da onayı gerekir.
Kimler Vasi Olabilir?
Kimlerin vasi
olabileceği Türk Medeni Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir. Sulh hukuk
mahkemesi, vasi atanması sırasında öncelikle vesayet altına alınan kişinin
yakın akrabalarını dikkate alır. Eğer uygun şartlar mevcut değilse, mahkeme
farklı bir kişiyi vasi olarak görevlendirebilir.
Vasi olmak için
kişinin ergin, ayırt etme gücüne sahip ve güvenilir olması gerekir. Kamu
hizmetinden yasaklılar, haysiyetsiz yaşam sürenler veya vesayet altına alınacak
kişiyle çıkar çatışması bulunan kişiler vasi atanmak üzere hemen yetkili
vesayet makamına başvuru yapılsa dahi vasi olamazlar.
Bazı özel durumlarda ise
boşanma davası sonrası velayeti verilmeyen çocuğa bir vasi
tayini gerekebilir. Yine akıl hastalığı nedeniyle vesayet altına
alınan kişinin korunması için vasi atanmasına karar verilebilir.
Bu durumda sulh hukuk mahkemesi, gerekli görürse anne, baba veya kardeş
gibi yakınları vasi olarak atanmasını tercih eder. Ancak vasiliğe
engel bir durum varsa mahkeme farklı bir kişiyi atayabilir.
Vesayet Makamı ve
Görevleri
Vesayet ve vasi tayini
sürecinde en önemli rolü oynayan kurum vesayet makamıdır. Türk Medeni
Kanunu’na göre vesayet makamı, Sulh Hukuk Mahkemesi olup, vesayet
altındaki kişinin menfaatini korumak amacıyla tüm kararları alır. Vesayet
makamı, kişilere vasi atanması sürecinde hukuki prosedürleri
denetler, uygun vasi adayını belirler ve gerekli gördüğü durumlarda
vesayet daireleri arasında koordinasyonu sağlar.
Vesayet
makamı, kendisine vasi atanacak kişinin menfaati gerekli olduğunda,
en yakın akrabaları arasından bir vasi atanması yoluna gider. Bununla
birlikte, çıkar çatışması olan veya hukuken engeli bulunan kişiler vasi
olarak atanamaz. Ayrıca vesayet makamı, görevi sona eren vasi yerine
yeni bir vasi atama yetkisine sahiptir. Vasi görevini kötüye kullandığında,
ihmal veya zarara sebep olduğunda vesayet makamı tarafından görevden alınabilir
ve gerekli hallerde vasiye karşı açılacak tazminat davası gündeme gelir.
Vasi Atanması Süreci
Vasi atanması için
vesayet makamına yapılan başvurular, genellikle vesayet davası
nedir sorusuyla bağlantılıdır. Vesayet davası, kişinin kendi işlerini
göremeyecek durumda olması veya yasal sebeplerle korunmaya muhtaç hale gelmesi
halinde açılır. Bu süreçte, vasi tayini davasının süresi her somut
olaya göre değişmekle birlikte, çoğunlukla birkaç ay içinde sonuçlanır.
Vasi atama süreci
mahkemenin incelemeleriyle başlar. Gerekli görüldüğünde vasi
adayı hakkında araştırma yapılır ve vesayet altındaki kişinin
menfaati gerekli olduğunda uygun bir vasi atanır. Mahkeme, kararın
kesinleşmesiyle birlikte kişiye vasi tayini belgesi verir. Bu belge,
vasiye resmi olarak yetki tanıyan ve görevlerini yerine getirmesini sağlayan
hukuki bir belgedir. Ayrıca mahkeme, vasi atanmasını talep eden
kişinin sunduğu delilleri de dikkate alarak karar verir.
Vesayet Altındaki
Kişiye Vasi Atanması
Vesayet altındaki kişiye
vasi atanması, Medeni Kanun’un koruyucu hükümleri çerçevesinde yapılır.
Örneğin, küçük yaşta olup velayeti bulunmayan çocuklara, akıl sağlığı yerinde
olmayanlara, savurganlık veya kötü yaşam tarzı nedeniyle malvarlığını koruyamayacak
kişilere bir vasi atanması mümkündür. Bu süreçte, mahkeme
kararıyla kendisine vasi tayini yapılır ve ilgili kişi hukuki
işlemlerinde temsil edilir.
Mahkeme, vesayet
altına alınan kişilerin menfaatini gözeterek vasi belirler. Vasi
atanabilir olanlar genellikle aile üyeleridir; ancak çıkar çatışması veya
başka hukuki engeller varsa, farklı bir kişi de vasi olarak tayin edilebilir.
Vasi, atandığı andan itibaren vesayet altındaki kişinin tüm hukuki ve mali
menfaatlerini korumakla yükümlüdür. Eğer vasi görevini kötüye
kullanırsa, vasiye karşı açılacak tazminat davası gündeme gelir ve
kişinin mağduriyetinin giderilmesi sağlanır.
Yaşlılara Vasi
Atanması
Türk Medeni Kanunu’nun
408. maddesine göre, yaşlılara vasi tayini yapılabilir. Kişi, yaşlılık
nedeniyle kendi işlerini göremeyecek duruma düştüğünde veya sağlık sorunları
sebebiyle korunmaya muhtaç hale geldiğinde vesayet ve vasi tayini davası
açılabilir. Bu durumda, mahkeme, vesayet altındaki kişinin menfaatini
gerekli görerek bir yakınını veya uygun gördüğü kişiyi vasi olarak
atanabilir.
Vasi tayini
davasının açılmasıyla birlikte, mahkeme gerek görürse vasi
atanmasını resen de başlatabilir. Yaşlı birey, bizzat başvurarak
da kendisine vasi atanmasını talep edebilir. Bu durumda mahkeme,
uygun bir vasi adayı belirleyerek kararını verir. Vasi tayin
edilmesi sürecinde, menfaati kendisine vasi atanacak
kişinin korunması esastır. Eğer vasi görevini ihmal eder veya kötüye
kullanırsa, karşı açılacak tazminat davası ile sorumluluğu gündeme
gelir.
