Destek Hattı:

0332 235 49 74

  • facebook
  • twitter
  • instagram avukat
  • youtube
Vesayet Davası ve Vasi Tayini Şartları

Vesayet Davası ve Vasi Tayini Şartları

Vasi tayini, kendisini koruyamayacak durumda olan veya haklarını tek başına kullanamayacak bireyler için sulh hukuk mahkemesi tarafından alınan hukuki bir karardır.

Vesayet Davası ve Vasi Tayini Şartları

Hukuk sistemimizde, kendi işlerini göremeyecek durumda olan kişilerin korunması için vesayet kurumu düzenlenmiştir. Vesayet, kişinin haklarının ve menfaatlerinin korunması amacıyla mahkeme tarafından alınan hukuki bir tedbirdir. Bu kapsamda, kişinin yerine karar verecek ve hukuki işlemlerini yürütecek bir temsilci atanır ki bu temsilciye vasi denir.

Vesayet davası, mahkeme tarafından açılan veya yakınların başvurusu üzerine görülen bir dava türüdür ve kişinin fiil ehliyetini sınırlayan önemli bir karardır. Vasi tayini ise ancak kanunda öngörülen belirli şartların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Akıl hastalığı, savurganlık, yaşlılık, engellilik veya kişinin kendi işlerini göremeyecek durumda olması bu şartlara örnek olarak gösterilebilir. Vesayet kararı ve vasi tayini, sulh hukuk mahkemesi tarafından yürütülür ve sıkı bir denetim mekanizmasına tabidir.

Vasi Tayini Nedir?

Vasi tayini, kendisini koruyamayacak durumda olan veya haklarını tek başına kullanamayacak bireyler için sulh hukuk mahkemesi tarafından alınan hukuki bir karardır. Türk Medeni Kanunu’na göre vesayet altına alınması gereken kişiler için vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra bir vasi tayin eder. Vasi tayini, vesayet altındaki kişinin hem kişisel hem de malvarlığına ilişkin menfaatlerinin korunması amacıyla uygulanır.

Mahkeme, özellikle akıl hastalığı, akıl zayıflığı veya ciddi sağlık sorunları nedeniyle vesayet altına alınmayı gerekli kılan hallerde resmi sağlık kurulu raporu talep eder. Bu rapor doğrultusunda kişinin işlerini tek başına yürütemeyeceği tespit edilirse, yetkili vesayet makamına yapılan başvuru sonucunda vasi atanmasına karar verilir. Sürecin sonunda, mahkeme kararı ile vasi tayin edilmesi kesinleşir ve kişi artık vesayet altında yaşamını sürdürür.

Vesayet Davası ve Vasi Tayini

Vesayet davası, kendisini idare edemeyecek durumda olanların veya küçüklerin haklarını korumak için açılan bir vasi tayini davasıdır. Bu davalar, sulh hukuk mahkemelerinde görülür ve genellikle vesayet altındaki kişinin akrabaları, yakınları veya devlet kurumları tarafından açılır. Vesayet daireleri, vesayet işlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesinde görevli olup, vesayet makamı kararları ile süreci yürütür.

Bir kişinin vesayet altına alınması, çoğu durumda sağlık kurulu raporu ile desteklenmek zorundadır. Örneğin akıl hastalığı veya zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen kişiler hakkında, vesayet makamının talebiyle resmi sağlık kurulu raporu alınır. Bu rapor, mahkemenin vereceği kararda belirleyici olur. Vasi tayini davası sonucunda mahkeme, kişinin menfaatlerini koruyacak nitelikte olan bir yakınını veya uygun gördüğü bir kişiyi vasi olarak atanmasını sağlar.

Vesayet ve Vasi Kavramları

Vesayet, Türk Medeni Kanunu’nun 396 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve kişinin haklarını korumaya yönelik bir hukuki kurumdur. Vesayet, özellikle küçüklük, akıl sağlığı sorunları, savurganlık, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi nedenlerle kişinin kendi haklarını koruyamayacak durumda olması halinde devreye girer. Bu süreçte vesayet altındaki kişinin malvarlığı, kişilik hakları ve günlük yaşam ihtiyaçları vasi tarafından yönetilir.

Vasi, vesayet altına alınan kişinin hukuki temsilcisidir. Mahkeme kararı ile vasi tayin edilir ve bu karar yalnızca sulh hukuk mahkemesi tarafından verilebilir. Vasi, vesayet altındaki kişinin hukuki işlemlerini yürütürken özenli davranmak zorundadır ve gerekli durumlarda vesayet makamından izin almakla yükümlüdür. Ayrıca, bazı işlemler için yalnızca vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin izni yeterli iken, bazı özel işlemler için denetim makamının da onayı gerekir.

Kimler Vasi Olabilir?

Kimlerin vasi olabileceği Türk Medeni Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir. Sulh hukuk mahkemesi, vasi atanması sırasında öncelikle vesayet altına alınan kişinin yakın akrabalarını dikkate alır. Eğer uygun şartlar mevcut değilse, mahkeme farklı bir kişiyi vasi olarak görevlendirebilir.

Vasi olmak için kişinin ergin, ayırt etme gücüne sahip ve güvenilir olması gerekir. Kamu hizmetinden yasaklılar, haysiyetsiz yaşam sürenler veya vesayet altına alınacak kişiyle çıkar çatışması bulunan kişiler vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına başvuru yapılsa dahi vasi olamazlar.

Bazı özel durumlarda ise boşanma davası sonrası velayeti verilmeyen çocuğa bir vasi tayini gerekebilir. Yine akıl hastalığı nedeniyle vesayet altına alınan kişinin korunması için vasi atanmasına karar verilebilir. Bu durumda sulh hukuk mahkemesi, gerekli görürse anne, baba veya kardeş gibi yakınları vasi olarak atanmasını tercih eder. Ancak vasiliğe engel bir durum varsa mahkeme farklı bir kişiyi atayabilir.

Vesayet Makamı ve Görevleri

Vesayet ve vasi tayini sürecinde en önemli rolü oynayan kurum vesayet makamıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre vesayet makamı, Sulh Hukuk Mahkemesi olup, vesayet altındaki kişinin menfaatini korumak amacıyla tüm kararları alır. Vesayet makamı, kişilere vasi atanması sürecinde hukuki prosedürleri denetler, uygun vasi adayını belirler ve gerekli gördüğü durumlarda vesayet daireleri arasında koordinasyonu sağlar.

Vesayet makamı, kendisine vasi atanacak kişinin menfaati gerekli olduğunda, en yakın akrabaları arasından bir vasi atanması yoluna gider. Bununla birlikte, çıkar çatışması olan veya hukuken engeli bulunan kişiler vasi olarak atanamaz. Ayrıca vesayet makamı, görevi sona eren vasi yerine yeni bir vasi atama yetkisine sahiptir. Vasi görevini kötüye kullandığında, ihmal veya zarara sebep olduğunda vesayet makamı tarafından görevden alınabilir ve gerekli hallerde vasiye karşı açılacak tazminat davası gündeme gelir.

Vasi Atanması Süreci

Vasi atanması için vesayet makamına yapılan başvurular, genellikle vesayet davası nedir sorusuyla bağlantılıdır. Vesayet davası, kişinin kendi işlerini göremeyecek durumda olması veya yasal sebeplerle korunmaya muhtaç hale gelmesi halinde açılır. Bu süreçte, vasi tayini davasının süresi her somut olaya göre değişmekle birlikte, çoğunlukla birkaç ay içinde sonuçlanır.

Vasi atama süreci mahkemenin incelemeleriyle başlar. Gerekli görüldüğünde vasi adayı hakkında araştırma yapılır ve vesayet altındaki kişinin menfaati gerekli olduğunda uygun bir vasi atanır. Mahkeme, kararın kesinleşmesiyle birlikte kişiye vasi tayini belgesi verir. Bu belge, vasiye resmi olarak yetki tanıyan ve görevlerini yerine getirmesini sağlayan hukuki bir belgedir. Ayrıca mahkeme, vasi atanmasını talep eden kişinin sunduğu delilleri de dikkate alarak karar verir.

Vesayet Altındaki Kişiye Vasi Atanması

Vesayet altındaki kişiye vasi atanması, Medeni Kanun’un koruyucu hükümleri çerçevesinde yapılır. Örneğin, küçük yaşta olup velayeti bulunmayan çocuklara, akıl sağlığı yerinde olmayanlara, savurganlık veya kötü yaşam tarzı nedeniyle malvarlığını koruyamayacak kişilere bir vasi atanması mümkündür. Bu süreçte, mahkeme kararıyla kendisine vasi tayini yapılır ve ilgili kişi hukuki işlemlerinde temsil edilir.

Mahkeme, vesayet altına alınan kişilerin menfaatini gözeterek vasi belirler. Vasi atanabilir olanlar genellikle aile üyeleridir; ancak çıkar çatışması veya başka hukuki engeller varsa, farklı bir kişi de vasi olarak tayin edilebilir. Vasi, atandığı andan itibaren vesayet altındaki kişinin tüm hukuki ve mali menfaatlerini korumakla yükümlüdür. Eğer vasi görevini kötüye kullanırsa, vasiye karşı açılacak tazminat davası gündeme gelir ve kişinin mağduriyetinin giderilmesi sağlanır.

Yaşlılara Vasi Atanması

Türk Medeni Kanunu’nun 408. maddesine göre, yaşlılara vasi tayini yapılabilir. Kişi, yaşlılık nedeniyle kendi işlerini göremeyecek duruma düştüğünde veya sağlık sorunları sebebiyle korunmaya muhtaç hale geldiğinde vesayet ve vasi tayini davası açılabilir. Bu durumda, mahkeme, vesayet altındaki kişinin menfaatini gerekli görerek bir yakınını veya uygun gördüğü kişiyi vasi olarak atanabilir.

Vasi tayini davasının açılmasıyla birlikte, mahkeme gerek görürse vasi atanmasını resen de başlatabilir. Yaşlı birey, bizzat başvurarak da kendisine vasi atanmasını talep edebilir. Bu durumda mahkeme, uygun bir vasi adayı belirleyerek kararını verir. Vasi tayin edilmesi sürecinde, menfaati kendisine vasi atanacak kişinin korunması esastır. Eğer vasi görevini ihmal eder veya kötüye kullanırsa, karşı açılacak tazminat davası ile sorumluluğu gündeme gelir.

E-Bülten Kayıt

Firmamızdan haberder olmak için bültene kayıt olabilirsiniz.