Vergi İncelemesi Nedir?
Vergi incelemesi, vergi mükelleflerinin beyanlarını denetleyerek vergi kaçakçılığını önlemeyi ve doğru vergi ödemelerini sağlamayı amaçlar.
Beyan Sistemi
Türk Vergi Hukuku, esas olarak beyan sistemine dayanmaktadır. Bu sistemde vergi mükellef yahut sorumlusu, vergi matrahını ve vergilendirmeyle ilgili diğer bilgi ve belgeleri beyannameyle ilgili vergi dairesine bildirmektedir. Vergi dairesi de kendisine verilen beyannameye istinaden vergiyi tarh etmektedir.
Vergi İncelemesi
Bir “vergi denetim türü” olan vergi incelemesi, vergi mükellefi tarafından vergi dairesine beyan edilen vergi miktarının doğruluğunun; defter kayıtları, belge ve envanterin incelenerek doğrulanmasıdır. Başka bir deyişle vergi incelemesi, vergi mükellefinin yaptığı işlemlerin, vergi müfettişleri tarafından denetlenmesidir.
Vergi incelemesi yapılırken yükümlünün hem lehine hem de aleyhine hususlar tespit edilir, incelemede hepsine yer verilir. İşbu inceleme esnasında, gerekli görülmesi halinde yükümlünün defter, evrak ve diğer kayıt hesapları incelenebileceği gibi fiili durum tespitiyle de inceleme yapılabilecektir.
Vergi incelemesi, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 135-141. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayrıca Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te ve değişkenlik arz eden vergi mevzuatının çeşitli yerlerinde de ilgili inceleme hakkında çeşitli hükümler bulunmaktadır.
Vergi İncelemesinin Amacı
213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 134. maddesi uyarınca vergi incelemesinin amacı şu şekilde ifade edilmiştir:
“Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamaktır. İncelemeye yetkili olanlar tarafından lüzum görüldüğü takdirde inceleme, işletmeye dâhil iktisadi kıymetlerin fiili envanterinin yapılmasına ve beyannamelerde gösterilmesi gereken unsurların tetkikine da teşmil edilebilir. Fiili envanterin yapılmasının gerektirdiği ve incelemeyi yapan tarafından tasdik edilen giderler Hazinece mükellefe ödenir.”
Buna göre vergi incelemesinin amacı, yükümlünün beyanlarının doğruluğunu denetlemek, bu beyan esasının kötüye kullanılmasına mâni olmak, olası vergi kayıp ve kaçakları saptayarak ilgili hataları ortadan kaldırmaktan ibarettir. Zira vergilendirme, ilke olarak beyana dayalıdır. Bu itibarla sağlıklı bir vergilendirme nizamı tesis edebilmek için gerekli incelemelerinin etkin olması elzemdir.
Vergi İncelemesinin Sebepleri
VUK m. 137 uyarınca “defter ve hesap tutmak, evrak ve vesikaları muhafaza ve ibraz etmek mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel kişiler vergi incelemelerine tabidirler.”
Buna göre defter ve hesap tutmakla yükümlü gerçek veya tüzel kişi vergi mükellefleri, vergi incelemesine tabiidir. VUK m. 138’e göre yükümlünün önceden vergi incelemesine tabi tutulması, bu kişi hakkında yeniden inceleme yapılmasına mâni değildir. Nitekim yetkili makam tarafından, tarh zamanaşımı süresi içerisinde her zaman vergi incelemesi yapılabilmektedir.
Vergi mükellefinin, vergi incelemesine alınmasını gerekli kılan birçok sebep vardır. Uygulamada sıklıkla karşımıza çıkan sebeplerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
- İhbar
- Sektör İncelemeleri
- Risk Analizi
- Karşılıklı İnceleme
Vergi İncelemesi Yapmaya Yetkili Kişiler
Bu görev, VUK m. 135’e göre sınırlı sayıda belirlenen bazı kişilere özgülenmiştir. Yasaca yetkilendirilmiş kişiler şunlardır:
- Vergi müfettişleri
- Vergi müfettiş yardımcıları
- İlin en büyük mal memuru
- Vergi dairesi müdürleri
- Gelir İdaresi Başkanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar
Vergi İncelemesine Tabi Olanlar Kişiler
VUK m. 137 ve 172 uyarınca vergi incelemesine tabi olan kimseler şunlardır:
- Kanunen defter ve hesap tutma mükellefiyeti olan gerçek ve tüzel kişiler
- Evrak ve vesikaları muhafaza ve ibraz etme mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel kişiler
Vergi İnceleme Türleri
Vergi incelemesi, “tam inceleme” ve “sınırlı inceleme” olmak üzere iki temel başlık altında incelenmektedir.
- Tam inceleme, bir vergi mükellefinin belirli bir vergi türünde bir veya birden çok vergi dönemine ilişkin her çeşit iş ve işlemlerine dair, tüm matrah unsurlarını içerecek biçimde yapılan vergi incelemesidir.
- Sınırlı inceleme, tam inceleme sürecinin kapsamı dışında kalan tüm vergi incelemelerini ifade etmektedir. Bu incelemede, mükellefin bir vergi türü, geçmişte belirli bir dönemle sınırlı olmak üzere incelenir.
Vergi İncelemesi Sırasında Uyulacak Esaslar
Vergi inceleme memurları, Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikteki esaslara uygun şekilde inceleme yaparlar. Söz konusu yönetmeliğin 5. Maddesinde, incelemenin temel ilkeleri şu şekilde sıralanmıştır:
a) Yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini, mükellefin hak ve hukukunu da gözetmek suretiyle denetlemek.
b) Kanun hükümlerini uygularken kamu hak ve hukukunun korunmasında gerekli özeni göstermek.
c) Mükelleflere ve diğer şahıslara karşı nazik, ölçülü ve mesleki saygınlığın gerektirdiği şekilde tutarlı davranmak.
ç) Mensubu oldukları kurumun amaçlarına ve misyonuna uygun davranmak, mesleğin gerektirdiği itibar ve güvene layık olunduğunu davranışlarıyla da göstermek.
d) Görevin yerine getirilmesinde sürekli gelişimi, saydamlığı, tarafsızlığı, dürüstlüğü, kamu yararını gözetmeyi, hesap verilebilirliği ve öngörülebilirliği esas almak.
e) Tüm eylem ve işlemlerde yasallık, adalet ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hareket etmek, tarafsızlıklarını engelleyecek herhangi bir etkiye izin vermemek.
f) Amacın, ödenmesi gereken vergi tutarını doğru olarak tespit etmek olduğunu daima göz önünde bulundurmak ve bu çerçevede inceleme sonucunda, gerekmesi halinde, mükellef lehine düzeltmelerin de yapılmasını sağlamak.
g) Görevlerini, unvanlarını ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlamamak.
ğ) Başkanlıkça belirlenen diğer ilke ve standartlara da bağlı kalmak.
Vergi İncelemesinin Süresi
İnceleme süresi, ilgili yönetmeliğin 23. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre vergi incelemelerinde, incelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde en fazla altı ay, katma değer vergisi iade incelemelerinde ise en fazla üç ay içinde incelemelerin bitirilmesi esastır. Bu süreler içinde incelemenin bitirilememesi halinde, tam ve sınırlı incelemelerde altı ayı, katma değer vergisi iade incelemelerinde ise iki ayı geçmemek üzere ek süre verilebilmektedir.
Vergi İncelemesinde Zamanaşımı
VUK m. 138 uyarınca, vergi incelemesi yapılacak kimseye önceden duyurulma zorunluluğu yoktur. Duyurma yapılıp yapılmayacağı hususundaki yetki, vergi inceleme elemanına bırakılmıştır.
Vergi incelemesi, sonucu alınmamış hesap dönemi de dahil olmak üzere, tarh zamanaşımı süresi, vergi alacağının doğduğu takvim yılını veya yatırım uygulamasında yatırımcının yatırım ve işletme dönemin de öngörülen özel şartları ihlal etmesi durumunda, bu şartların ihlal edildiği yılı izleyen yılın başından itibaren beş yıldır. Bu beş yıl içinde tarh ve mükellefine tebliğ edilmeyen vergiler, VUK m. 114 uyarınca zamanaşımına uğrayacak, bu süre geçtikten sonra vergi incelemesi yapılamayacaktır.
Mücbir sebepten veya matrah takdiri için takdir komisyonlarına başvurulması halinde, zamanaşımı süresinin uzaması mümkündür. Çeşitli sebeplerle zamanaşımı süresinin uzaması halinde vergi incelemeleri, uzayan sürelerin sonuna kadar her zaman yapılabilecektir.
Vergi İncelemesinin Yapılacağı Yer
VUK m. 139 uyarınca vergi incelemeleri, esas olarak incelemeye tabi olan kişi yahut kurumun işyerinde yapılır. Fakat bu incelemenin işyerinde yapılmasının bazı istisnaları vardır. VUK m. 139’a göre;
• İşyerinin müsait olmaması,
• Ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılmasının imkansız olması,
• Mükellef ve vergi sorumlularının istemesi halinde inceleme dairede yapılabilir.
Vergi İncelemesinin İptali Davası
Vergi incelemelerine karşı idari dava açılıp açılamayacağı hususu uygulamada önem arz etmektedir.
İptal davası, idarenin eylem ve işlemlerine yönelik açılabilen bir dava türüdür. İdari işlemler, “hazırlık aşaması” ve “karar aşaması” olmak üzere ikiye ayrılır. İdarenin hazırlık aşamasındaki işlemlerine karşı iptal davası açmak mümkün değildir. Zira idari işlemlerin iptal davasına konu edilebilmeleri için “kesin” ve “icra edilebilir” bir işlemden bahsedebilmek gerekmektedir.
Vergi incelemesi, Vergi Usul Kanunu’nda sınırları belirlenmiş; tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil işlemleri gibi bir idari işlemdir. İdari işlem olması sebebiyle vergi incelemesinin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları yönünden hukuka uygun olması gerekmektedir.
Vergi incelemesi, tarh ve ceza kesme işlemlerine hazırlayıcı bir işlem olarak kabul edildiği için idare hukuku açısından kesin ve icra edilebilir bir idari işlem sayılmamaktadır. Bu sebeple vergi incelemeleri hakkında iptal davası açmak mümkün olmamaktadır. Fakat vergi incelemesi neticesinde tespit edilen hukuka aykırılıklara binaen yapılan tarhiyat ve vergi ihbarnamesine karşı iptal davası açılması mümkündür. Vergi mükellefinin ekonomik menfaatini etkileyen ve inceleme yapılmasına gerek olmamasına rağmen gerçekleştirilmiş olan vergi incelemelerine karşı da iptal davası açılabilecektir.
Konuyla İlgili Blog Yazıları
https://www.latifcembaran.com/blog/vergi-davasinda-yargilama-sureci
https://www.latifcembaran.com/blog/vergi-hukuku-nedir
https://www.latifcembaran.com/blog/sahte-fatura-duzenleme-sucu