Destek Hattı:

0332 235 49 74

  • facebook
  • twitter
  • instagram avukat
  • youtube
Vasiyet Alacaklısı ve Vasiyet Borçlusu Kimdir

Vasiyet Alacaklısı ve Vasiyet Borçlusu Kimdir

Türk Medeni Kanunu'na göre, mirasbırakan kişi, mirasçı atamadan belirli bir malı ya da hakkı başka bir kişiye bırakabilir ve bu tür kazandırmalar 'vasiyet alacaklısı tayini' olarak adlandırılır


Türk hukukunda, mirasbırakan kişi mirasçı atamadan da ölümünden sonra belirli kişilere kazandırmada bulunabilir. Bu uygulama, literatürde “vasiyet alacaklısı tayini” olarak adlandırılmaktadır (TMK m. 517 vd.). Bu yazıda, vasiyet alacaklısı, vasiyet alacağı ve vasiyet borçlusu kavramları detaylı olarak ele alınacaktır.

 

Vasiyet Alacağı Nedir?

Vasiyet alacağı, mirasbırakanın vasiyetnamesinde belirli bir malı veya parayı bir kişiye bırakması durumunda, vasiyet borçlusundan talep edebileceği haktır. Başka bir deyişle, vasiyet alacağı, mirasbırakanın ölümünden sonra, vasiyetnamede belirtilen mal veya paranın, vasiyet alacaklısına verilmesini sağlayan bir haktır.

 


Vasiyet Alacaklısı Kimdir?

Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın kendisine belirli bir mal veya hakkı karşılıksız olarak vermek istediği kişidir. Ancak, vasiyet alacaklısı mirasçı olmadığı için bu mal üzerinde doğrudan hak sahibi olamaz. Sadece vasiyet borçlusundan bu malı ya da hakkı talep etme hakkı vardır.

Örneğin; Ayşe Teyze vasiyetnamesinde, "En sevdiğim tabloyu yeğenim Selim'e bırakıyorum." diye, tasarrufta bulunmuş olsun. Ayşe Teyze vefat ettiğinde, Selim bu tabloyu mirasçılardan isteyebilir.

 

Kimler Vasiyet Alacaklısı Olabilir?

Kanuna göre, vasiyet alacaklısı olarak gerçek kişiler, tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan topluluklar belirlenebilir.

v  Gerçek Kişiler: Gerçek kişiler vasiyet alacaklısı olabilir (TMK, m. 577/1). Örneğin, miras bırakan Mesut yazlığını Ali’ye vasiyet edebilir.

v  Tüzel Kişiler: Vakıf veya dernek gibi tüzel kişiler de vasiyet alacaklısı olabilir (TMK, m. 577/1). Örneğin, Mesut bir vakfa mülk bırakabilir.

v  Tüzel Kişiliği Olmayan Topluluklar: Tüzel kişiliği olmayan topluluklar, belirli bir amaç için yapılan vasiyetler kapsamında vasiyet alacaklısı olabilir. Bu durumda, topluluk üyeleri, mirasbırakanın belirlediği amacı yerine getirmekle sorumludur (TMK m. 577/2). Ancak, topluluk tüzel kişiliğe sahip olmadığı için mirasçı sıfatını kazanamaz, yalnızca vasiyet alacaklısı olabilir. Örneğin, X Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri tüzel kişiliği olmayan bir topluluk olarak vasiyet alacaklısı olabilir. Eğer amaç topluluğu vasiyet yoluyla oluşturulamıyorsa, bu tür kazandırmalar vakıf kurulmuş sayılır.

v  Yasal veya Atanmış Mirasçılar: Yasal veya atanmış mirasçılar da vasiyet alacaklısı olabilir. Kanun, mirasçılar lehine vasiyet yapılmasına izin verir. (TMK m. 517/2) Bazı uzmanlar bu durumu "ön vasiyet" olarak adlandırmaktadır.

 


Vasiyet Alacaklısı Ölürse Ne Olur?

Vasiyet alacaklısı mirasbırakandan önce ölürse, tasarruftan aksi belirtilmedikçe, vasiyetin yerine getirilme yükümlülüğü ortadan kalkar (TMK m. 581/2). Örneğin, vasiyet alacaklısı Ali, miras bırakanın vefatında hayatta değilse, vasiyet borcu sona erer ve borçlu olan yasal mirasçılar Ahmet ve Mustafa bu yükümlülükten muaf olur.

Ancak, kanun koyucu "tasarruftan aksi anlaşılmadıkça" ifadesiyle yedek vasiyet alacaklısı atamayı mümkün kılmaktadır. Örneğin, mirasbırakan Mesut, taşınmazını Ali’ye bırakmışsa, fakat Ali hayatta değilse veya başka sebeplerle vasiyet alacaklısı olamazsa, Burak'ı yedek vasiyet alacaklısı olarak tayin edebilir. Bu durumda, Ahmet ve Mustafa, Burak’a vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olacaklardır.

 

Art Vasiyet Alacaklısı Kimdir?

Mirasçı nasbını ama miras bırakan bir art vasiyet alacaklısı ataması da yapabilmektedir. Çünkü kanun koyucu mevzuatta art mirasçıya ilişkin kuralların belirli mal bırakmada da uygulanacağını belirtmektedir (TMK m. 521/3). Dolayısıyla; art mirasçıya ilişkin kurallar bünyesine uygun düştüğü ölçüde, art vasiyet alacaklısı atamasına da uygulanabilmektedir.

Böylece; mirasbırakan Mesut’un taşınmazının Ali’ye ait olması ve Ali de 5 sene kullandıktan sonra Burak’a ait olması yönünde art vasiyet alacaklısı tayin edebilmektedir.

 

Vasiyet Borçlusu Kimdir?

Hukuktaki genel kurala göre, her alacaklının bir borçlusu vardır. Bu sebeple, vasiyet alacaklısının vasiyet alacağını ileri sürerek talep ettiği kişiye, “vasiyet borçlusu” denilmektedir.

Vasiyet borçlusu, öncelikle vasiyeti yerine getirme görevlisi olarak kabul edilir. Eğer böyle bir görevli yoksa atanmış mirasçılar vasiyet borçlusu olmaktadır (TMK m. 600/1). Bazı durumlarda, vasiyet alacaklısı da art vasiyet alacaklısına karşı vasiyet borçlusu olarak kabul edilir.

Kanun, vasiyeti yerine getirme görevini özel olarak belirlenmiş bir kişiye vermeyi mümkün kılar. Mirasbırakan böyle bir görevli atamışsa, vasiyet alacaklısı taleplerini bu görevliye yöneltebilir. Örneğin; mirasbırakan Mesut, mirasçısı Ahmet’i, Ali’ye ömür boyu bakmakla yükümlü kılarak vasiyet etmiştir. Bu durumda, vasiyet borçlusu Ahmet olur ve Ali, bakım alacağını ondan talep edebilir.

Eğer özel bir vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmadıysa, mirasçı olan kişi vasiyet borçlusu kabul edilir. (TMK m. 600/1) Örneğin; miras bırakan Mesut, geride tek mirasçısı Ahmet’i bırakmış ve Ali’ye bir taşınmazı vasiyet etmiştir. Ali, bu taşınmazın tescilini Ahmet’ten isteyerek mülkiyet hakkını kazanır.

Bazı vasiyet türlerinde, vasiyet alacaklısı aynı zamanda bir başka vasiyet alacaklısı için borçlu olabilir. Örneğin; mirasbırakan Mesut, Ali’ye bir taşınmaz bırakmış ve doktorasını tamamladıktan sonra bu taşınmazın Burak’a geçmesini istemiştir. Bu durumda, Ali taşınmazı alana kadar ön vasiyet alacaklısı olur; ancak doktorasını tamamladığında Burak, Ali’ye karşı art vasiyet alacaklısı sıfatıyla bu hakkını talep edebilir.

Öğretiye göre, birden fazla vasiyet borçlusu olduğunda, bu borçlular vasiyetin ifasından birlikte ve tam olarak sorumludur. Örneğin; mirasbırakan Mesut, Ali lehine belirli bir mal veya alacak vasiyeti yapmış ve geride kanuni mirasçılar olarak Ahmet ve Mustafa’yı bırakmıştır. Eğer mirasbırakan özel bir vasiyet borçlusu belirlenmemişse, Ahmet ve Mustafa vasiyet borcundan birlikte sorumlu olur.

 

Vasiyet Borçlusu Borçlu Sıfatı Kaybederse Ne Olur?

Vasiyet borçlusu, bazen bu sıfatını kaybedebilir. Örneğin, vasiyet borçlusu vefat edebilir, mirası reddedebilir veya mirastan mahrum olabilir. Bu durumda vasiyet geçerliliğini korur ve borç, diğer mirasçılara geçer.

Örnek olarak; miras bırakan Mesut, Ahmet’i vasiyet borçlusu olarak belirlemişken Ahmet mirası reddederse, mirasçı olan Mustafa vasiyeti yerine getirme sorumluluğunu devralır. Aynı şekilde, Ahmet vefat ederse ya da mirastan mahrum bırakılırsa, vasiyet borcu Mustafa’ya geçer.

Bir diğer örnekte, Mesut taşınmazını Ali'ye, Ali'nin vefatı halinde Burak’a bırakmıştır. Ali öldüğünde, Burak bu hakkını Ali'nin mirasçılarından talep edebilir.

 

Vasiyet Borcu Ne Zaman Doğar?

Vasiyet borcunun doğumu için kaçınılmaz olarak bu vasiyeti yapan kişinin, miras bırakanın ölmelidir. Çünkü söz konusu tasarruf adından da anlaşılacağı üzere ölüme bağlı tasarruf olduğundan mirasbırakanın ölümü üzerine hüküm ifade etmektedir.

 

Vasiyet Borcu Ne Zaman Talep Edilebilir?

Borcun muaccel olması; vasiyet alacaklısının “vasiyet borcunun ne zaman yerine getirileceği” ve “ne zaman talep edeceği” anlamına gelmektedir. Bu doğrultuda; vasiyet borcu, tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya ret hakkının düşmesiyle muaccel olmaktadır (TMK, m. 600/2). Örneğin; Mesut, mirasçısı Ahmet’e bir otomobil bırakmışsa, Ahmet mirası kabul ederse vasiyet borcu muaccel olur ve vasiyet alacaklısı Ali, bu hakkı talep edebilir.

Ancak bazı durumlarda, mirasbırakan vasiyetin belirli bir süre sonra ya da özel bir şartla geçerli olmasını isteyebilir. Örneğin, mirasbırakan, ölümünden 5 yıl sonra bir miktar paranın ödenmesini öngörmüş olabilir. Bu durumda vasiyet borcu, bu sürenin sonunda muaccel olur.

Eğer bir mirasçı, miras reddi süresini kaçırır veya tereke işlerine karışırsa, artık mirası reddetme hakkını kaybeder ve vasiyet borcunu yerine getirmekle yükümlü olur.

 

Vasiyet Borcu Zamanaşımına Uğrar mı?

Kanun, vasiyet alacaklısının dava hakkı için 10 yıllık zamanaşımı süresi belirlemiştir. Bu süre, alacaklının ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesi veya borcun muaccel olması durumunda, 10 yıl içinde işlemeye başlar. Zamanaşımı, borç muaccel olduktan sonra başlar ve alacaklının zamanında dava açmaması durumunda hak kaybı yaşanır (TMK, m. 602).

 

Vasiyet Borçlusunun Mirasın Açılmasından Önceki Masrafları/Zararları

Bırakılan belirli mal; mirasın açılması anındaki durumuyla, teslim edilmektedir. (TMK, m. 518) Böylece; vasiyet konusu malvarlığı değeri vasiyet alacaklısına murisin ölüme bağlı tasarrufu yaptığı andaki durumu ile teslim edilmektedir. Dolayısıyla; yarar ve hasar, mirasın açılması anında kendisine belirli mal bırakılana geçmektedir (TMK, m. 518).

Örneğin, Mesut ölümünden önce Ali’ye 5 katlı bir taşınmazı bırakmak istemiş, fakat miras açıldığında bu taşınmaz yıkılarak 2 katlı hale gelmişse, Ali'ye 2 katlı haliyle teslim edilir.

Eğer mirasbırakan taşınmazı 1 katlı olarak vasiyet etmiş fakat ölüm anında taşınmaz 5 katlı hale gelmişse, Ali'ye bu güncel durumu ile teslim edilir. Aynı şekilde, vasiyetten sonra mal üzerinde bir ipotek ya da intifa hakkı kurulmuşsa, Ali bu değişiklikleri kabul etmek zorundadır ve bu yüzden kimseye zarar talebinde bulunamaz.

 

Vasiyet Borçlusunun Mirasın Açılmasından Sonraki Masraflar/ Zararlar

Mirasbırakanın vasiyet ettiği malı teslim etmekle yükümlü kişi, mirası aldıktan sonra bu mala harcama yaparsa veya mala zarar verirse, bundan sorumlu olmaktadır. Söz konusu, vekaletsiz iş görenin haklarına sahip ve borçlarına ilişkin bir sorumluluktur (TMK m. 518/2). Böylece, kanun koyucu, vekaletsiz iş görmeye ilişkin hükümlere (TBK m. 526-531) atıf yapmaktadır. Özellikle; mirasçılar kusurlarıyla mala bir zarar verdilerse, bu zararı gidermek zorundadırlar (TBK, m. 527). Aynı şekilde; yaptıkları birtakım masrafları da bu çerçevede talep edebileceklerdir (TBK, m. 530).

Örneğin, mirasbırakan Mesut’un Ali’ye bırakmak istediği bir taşınmaz, henüz Ali’ye devredilmeden mirasçılar Ahmet ve Mustafa tarafından hasar görmüşse, bu hasarı gidermekle yükümlüdürler. Aynı şekilde, Ahmet ve Mustafa taşınmazın korunması için gerekli onarımlar yapmışsa, bu masrafları Ali’den geri talep edebilirler.

 

Vasiyet Alacağından Feragat Nedir?

Vasiyet alacağından feragat, miras bırakanın alacak hakkından vazgeçmesidir. Ancak bu feragat, açıkça belirtilmelidir. Yargıtay, feragatin iradi bir işlem olduğunu ve zımni bir şekilde, yani dolaylı olarak yapılmasının mümkün olmadığını vurgulamaktadır (3. H.D. 2015/19242 E. 2017/5755 K.). Örneğin, mirasçının, vasiyetle kendisine bırakılan taşınmazla ilgili intikal işlemi yapması, feragat olarak kabul edilmez; bu işlem, sadece veraset ve intikal vergisi gibi yasal bir zorunluluktur.

 

Vasiyet Alacaklısının Tayini Nedir?

Vasiyet alacaklısı tayini” belirli (muayyen) mal bırakma şeklindeki bir ölüme bağlı bir tasarrufla, murisin bir kişiyi onu mirasçı olarak atamadan belirli mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Bu sebeple; vasiyet alacaklısını tayini yapılan kişi “mirasçı” olmaz. Sadece, söz konusu hukuku işlemden nisbi bir hakkı doğmaktadır.


Konuyla İlgili Hizmetlerimiz:

https://www.latifcembaran.com/miras-avukati

Benzer Blog Yazılarımız:

https://www.latifcembaran.com/blog/vasiyetname-turleri

https://www.latifcembaran.com/blog/terekenin-tespiti-davasi

https://www.latifcembaran.com/blog/veraset-ilami

https://www.latifcembaran.com/blog/murisin-bankadaki-parasi

https://www.latifcembaran.com/blog/mirasciliktan-cikarma

E-Bülten Kayıt

Firmamızdan haberder olmak için bültene kayıt olabilirsiniz.