Zina Nedeniyle Boşanma Davası
. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus şudur; kanun maddesinde zinadan kasıt kişinin eşinden başka birisi ile cinsel ilişkiye girmesidir
Türk Medeni Kanunu içerisinde boşanmanın haklı nedenleri yazılmıştır. Aldatma (zina) da bu nedenlerden bir tanesidir. Bunun yanı sıra zaten evliliğin doğurduğu sorumluluklar içerisinde eşe karşı sadakat sorumluluğu bulunur. Aldatma bu sorumluluğun da yerine getirilmediği anlamı taşır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus şudur; kanun maddesinde zinadan kasıt kişinin eşinden başka birisi ile cinsel ilişkiye girmesidir. Yani sarılma, öpüşme ve benzeri eylemler zina sayılmamaktadır. Bu gibi hallerde zina nedeniyle boşanma davasından ziyade haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası açılmalıdır. Bu hususta ince ayrıntılardan bir tanesi de şudur; zina yapan eşe karşı bu eylemi neticesinde hakaret etmek zina yapan eşin kusuru belirlenirken dikkate alınmaz. Kısaca suçunu hiçbir şekilde hafifletmez.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasında İspat
Zina nedeniyle boşanma kararının verilebilmesi için eşin mahkeme huzurunda bir itirafı ve yahut da mahkeme huzurunda aldatma olgusunun ispatlanması gerekmektedir. Aldatma olgusunun ispatlanması için her türlü delil kullanılabilir durumdadır. Ancak özellikle kullanılanlar şu şekildedir;
1-) Telefon kayıtları ve mesajlar
2-) İspat amacıyla bir kereye mahsus yapılmış olan ses kaydı içeriği
3-) Sosyal medya paylaşımları
4-) Kamera görüntüleri, otel kayıtları
5-) Fotoğraf
6-) Video kaydı
7-) Başka bir soruşturma dosyasında bulunan belgelerde zinaya dair ifadeler
8-) Banka kayıtları
9-) Tanık beyanları
Bunun yanında Yargıtay almış olduğu bazı kararlar ile zinanın ispatlanması konusuna ışık tutar. Örneğin eşin yalnızken ortak konuta karşı cinsten birini alması zinanın varlığına işaret eder. Eşin sürekli olarak karşı cinsten birisi ile gece gündüz görüşme yapması zinaya işaret eder. Bu ve bu gibi kararlar konunun aydınlatılmasına da yardımcı olmaktadır.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasının Sonuçları
Zina nedeniyle boşanma davasının en ciddi sonucu evliliğin sonlandırılmış olmasıdır. Ayrıca dava gereği zina olgusu kanıtlanmış olduğundan bir kusur ilişkisi bulunur. Bu noktada aldatan eş kusurlu kabul edilir. Dolayısı ile aldatılan eşe söz konusu kusura dayalı olarak manevi tazminat talebinde bulunma hakkı verilir. Bunun yanında mal paylaşımı noktasında da mahkeme aldatan eşin mal paylaşımındaki katılma oranında düşüşe karar verebilir. Yalnız dikkat edilmesi gereken nokta şudur, aldatılan kişi eşinin kendisini aldattığı üçüncü kişiye karşı tazminat ve benzeri taleplerde bulunamaz. Zira kanun hükümleri gereği sadakat yükümlülüğüm eşler arasında geçerlidir. Üçüncü kişinin söz konusu evliliğe dair bir sorumluluğu bulunmadığından kendisine dair talepte bulunulamaz.
Konuyla İlgili Hizmetlerimiz Yazısı
https://www.latifcembaran.com/konya-bosanma-avukati
Konuya Dair Blog Yazıları
https://www.latifcembaran.com/blog/edinilmis-mallara-katilma-rejimi
https://www.latifcembaran.com/blog/siddetli-gecimsizlik-nedeniyle-bosanma
https://www.latifcembaran.com/blog/bosanma-davalarinda-mal-kacirma
https://www.latifcembaran.com/blog/bosanma-davalarinda-velayet
