Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı
Sağ kalan eş, evlilik nedeniyle ortak sahip oldukları mallar üzerinde de alacak hakkına sahiptir.
Eşlerden biri vefat ettiğinde, sağ olan diğer eş vefat edenin yasal mirasçısı olur. Bunun yanı sıra sağ kalan eş, evlilik nedeniyle ortak sahip oldukları mallar üzerinde de alacak hakkına sahiptir. Bu nedenle sağ kalan eşin miras payı ile diğer mirasçıların paylarının belirlenebilmesi için öncelikle eşler arasındaki mal rejiminin tasfiye edilmesi gerekir.
A. Sağ Kalan Eşin Miras Payı
Sağ kalan eşin mirasçılığı diğer kanuni mirasçıların ve kan hısımlarının mirasçılığından farklıdır. Her şeyden önce sağ kalan eş, ölen eş ile arasında kan hısımlığı olmadığı için zümre sistemine dahil değildir. Zümre dışı kanuni mirasçıdır. Ancak her zümrede yer alan mirasçılarla birlikte mirasçı olma hakkına sahiptir. Sağ kalan eşin miras payı birlikte mirasçı olduğu zümreye göre değişkenlik gösterir.1. Sağ Kalan Eşin Diğer Zümrelerle Birlikte Mirasçı Olması
1. Sağ Kalan Eşin Diğer Zümrelerle Birlikte Mirasçı Olması
Sağ kalan eş, birinci zümreyle (çocuklar) birlikte mirasçı olmuş ise miras payı terekenin dörtte biridir (1/4). Sağ kalan eş ikinci zümreyle (anne baba ve kardeşler) birlikte mirasçı olmuş ise miras payı terekenin yarısıdır (1/2). Üçüncü zümreyle birlikte mirasçı olduğunda ise miras payı terekenin dörtte üçüdür (3/4).2. Sağ Kalan Eşin Tek Başına Mirasçı Olması
Mirasbırakanın birinci ve ikinci zümrede mirasçısı bulunmuyorsa; üçüncü zümredeki zümre başları ile onların çocukları hayatta değilse; sağ kalan eş terekenin tamamına sahip olur. Bu durumda miras devlete kalmaz.B. Sağ Kalan Eşin Aile Konutu Üzerindeki Hakkı
Aile konutu, evlilik birliği içerisindeki eşlerin ve aile bireylerinin ortak şekilde kullandığı ve aile hayatının geçtiği konuttur.
Medeni Kanun’un 240’ıncı maddesi gereği sağ kalan eşin aile konutu üzerinde talep edebileceği iki hak bulunmaktadır. Bunlar intifa hakkı ile mülkiyet hakkıdır. İntifa hakkı, sağ kalan eş için aile konutu üzerinde oturma veya yararlanma hakkı tesis edilmesini öngörür. Mülkiyet hakkı ise aile konutunun sağ kalan eşin mülkiyetine geçirilmesini öngörür. Sağ kalan eşin mülkiyet hakkı talep edebilmesi için kanunda haklı sebeplerin varlığı aranmış, ancak haklı sebebin ne olduğu belirtilmemiştir.
Görüldüğü üzere kanun koyucu, sağ kalan eşin aile konutu ve ev eşyaları üzerinde intifa veya oturma yahut mülkiyet hakkı talep etmesine imkan tanımıştır. Şu kadar ki, talep edilen aile konutu veya ev eşyası sağ kalan eşin miras payından mahsup edilecektir. Böylelikle kanun koyucu, sağ kalan eşin hayat standardını sürdürebilmesini ve geçimini sağlayabilmesini hedeflemiştir.
1. Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi
Aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi, eşlerden birinin ölümü halinde, ölen eş üzerine kayıtlı olan ortak yaşadıkları konutun sağ kalan eşin kullanımına tahsis edilmesi veya mülkiyetinin geçirilmesidir.
Sağ kalan eş özgüleme talebini iki farklı hukuki gerekçeye istinaden ileri sürebilir. Bunlardan biri Medeni Kanunun 240’ıncı maddesidir. Sağ kalan eş, edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan alacağına mahsuben konutun kendine tahsisini isteyebilir. Diğeri ise Kanunun 652’nci maddesidir. Sağ kalan eş, miras payı alacağına mahsuben konutun kendine tahsisini isteyebilir.
2. Aile Konutu Üzerindeki Talepler İçin Aranan Şartlar
Sağ kalan eşin aile konutu üzerinde intifa yahut mülkiyet hakkı talep edebilmesi için gerekli olan şartlar şöyledir:
1- Eşler arasındaki mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimi olmalıdır
2- Edinilmiş mallara katılma rejimi, ölüm nedeniyle sona ermiş olmalıdır.
3- Sağ kalan eş özgüleme talebinde bulunmalıdır.
4- Hak talep edilen aile konutunun mülkiyeti ölen eşin üzerinde olmalıdır.
5- Sağ kalan eş katılma alacağına sahip olmalıdır.
C. Sağ Kalan Eşin Mirastan Yoksunluk Sebepleri
Sağ kalan eş kural olarak ölen eşin yasal mirasçısıdır. Ancak bazı haller vardır ki, sağ kalan eş ölenin mirasçısı olamaz. Bu haller:1-Mirastan feragat,
2-Mirasın reddi,
3-Boşanma davası ve boşanma kararının kesinleşmesi,
4-Sağ kalan eşin mirasbırakanın ölümünde ağır kusurlu olması.
Boşanma davası kesinleşmeden önce eşlerden biri vefat ettiğinde sağ kalan eşin mirasçılık sıfatına sahip olduğu kabul edilir. Ancak bu durumda ölen eşin boşanma ve diğer eşi mirasçılıktan çıkarma yönündeki iradesinin hiçe sayılması söz konusudur. Bu nedenle kanun koyucu mirasçıların mirasbırakanın vefatından önce açılan boşanma davasını sürdürmesine imkan tanımıştır. Mirasçılar tarafından sürdürülen boşanma davası neticesinde sağ kalan eşin ağır kusurlu olduğu tespit edilirse, yasal mirasçı olmasının önüne geçilecektir.
Konuyla İlgili Hizmetlerimiz:
https://www.latifcembaran.com/miras-avukati
Benzer Blog Yazılarımız:
https://www.latifcembaran.com/blog/miras-hukukunda-zumre-sistemi
https://www.latifcembaran.com/blog/gaibin-mirasi
https://www.latifcembaran.com/blog/olume-bagli-tasarruflar
https://www.latifcembaran.com/blog/borclunun-miras-payinin-haczi-ve-satisi
https://www.latifcembaran.com/blog/mirasciliktan-cikarma-iskat
