
Vasiyetiİ Yerine Getirme Görevlisi (Vasiyeti Tenfiz Memuru)
Vasiyeti yerine getirme görevlisi, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundaki isteklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesini sağlayan önemli bir güvencedir.
Günümüzde toplumsal değişimler ve aile yapısındaki dönüşümler, miras hukuku alanında da yeni yaklaşımları ve düzenlemeleri gerekli kılmaktadır. Geleneksel aile bağlarının zayıflaması ve bireysel iradenin önem kazanması, miras bırakanların son isteklerini güvence altına alma ihtiyacını doğurmuştur. Bu noktada, “vasiyeti tenfiz memuru” veya “vasiyeti yerine getirme görevlisi” kurumu, miras bırakanın vasiyetinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesini sağlayan önemli bir güvencedir. Bu sebeple; yazımızda, “vasiyet yerine getirme görevlisi” kurumunu detaylı olarak ele alacağız.
Vasiyeti Yerine Getirme (Vasiyeti Tenfiz) Ne Demek?
Vasiyeti yerine getirme (vasiyeti tenfiz), miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufunda belirttiği son isteklerinin yerine getirilmesi işlemidir. Bu işlem, hukuki bir süreç olup, miras bırakanın terekeye ilişkin işlemlerin tamamlamasını ve miras bırakanın diğer isteklerinin yerine getirilmesini sağlamaktadır. Bu noktada; vasiyeti yerine getiren kişi, vasiyeti yerine getirme görevlisidir.
Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi Kimdir?
Vasiyeti yerine getirme görevlisi, miras bırakanın ölüme bağlı tasarruf ile bir veya birden fazla vasiyetini yerine getirmekle görevlendirdiği kişidir (TMK 550/1). Yani miras bırakan, güvendiği ve ölüme bağlı tasarrufundaki isteklerini yerine getireceğine inandığı bir kişiyi bu görevle yetkilendirmektedir. Bu sebeple, kanun koyucunun, mevzuatta düzenlediği bu görev, vekalet ilişkisine benzer bir yapıya sahiptir. Böylece; miras bırakanının hak ve görevleri belirtilmediği vasiyeti yerine getirme görevlisi, mirası resmen idare etmekle görevlendirilmiş kişinin hak ve görevlerine sahip olmaktadır. Dolayısıyla; vasiyeti yerine getirme görevlisi, aynı zamanda bir vasiyet borçlusu olmaktadır.
Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi Nasıl Seçilir?
Miras bırakan, vasiyeti yerine getirme görevlisini ölüme bağlı tasarrufu ile seçmektedir. Yani, miras bırakan kendi iradesi ile kişiyi bu görev için belirlemektedir. Bu doğrultuda; miras bırakan vasiyeti yerine getirme görevlisini, vasiyetname veya miras sözleşmesi ile belirleyebilmektedir.
Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi Kim Olabilir?
Miras bırakan, vasiyetnamesinde dilediği kişiyi veya kişileri vasiyeti yerine getirme görevlisi olarak atayabilir. Bu kişiler, mirasçılardan biri olabileceği gibi, mirasla hiçbir ilgisi olmayan tamamen yabancı biri de olabilir. Ayrıca; tüzel kişi de vasiyeti yerine getirme görevlisi olarak atanabilir. Örneğin; banka veya vakıflar tüzel kişi olarak atanabilir. Tek şart, vasiyeti yerine getirmekle görevli kişinin göreve başladığı sırada fiil ehliyetine sahip olmasıdır (TMK m. 550/2). Bu doğrultuda; vasiyeti yerine getirme görevlisinin atandığı tarihte fiil ehliyetine sahip olmaması vasiyeti yerine getirme görevi açısından bir engel teşkil etmemektedir.
Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi Nasıl Atanır?
Sulh hukuk hakimi, vasiyetine yerine görevlisine, vasiyeti yerin getirme görevini bildirir (TMK m. 550/3). Böylece, vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmış olmaktadır. Vasiyeti kabul görevlisi, görevi kabul etmek istemiyorsa bunu açıkça ve zaman kaybetmeden sulh hakimine bildirmelidir. Ancak; vasiyeti yerine getirme görevlisi sulh hakimin bildiriminden itibaren 15 gün içinde bildirimde bulunmazsa görevi kabul etmiş sayılır. Yani; burada kanun koyucu, vasiyeti yerine getirme görevlisinin sessiz kalmasını “zımni kabul” olarak değerlendirmektedir.
Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi Vasiyeti Yerine Getirme Görevin Reddedebilir mi?
Evet. Vasiyeti yerine getirme görevlisi, vasiyeti yerine getirme görevini reddedebilir (TMK m. 550/3). Bunun için; vasiyeti yerine getirme görevlisi olarak atanan kişi, sulh hukuk hakimine söz konusu vasiyeti yerine getirme görevini kabul etmediği yönünde bildirimde bulunmalıdır. Ancak; vasiyeti yerine getirme görevlisi söz konusu bildirimi, sulh hukuk hakiminin bildirim yaptığı tarihten itibaren 15 gün içinde yapmalıdır. Çünkü söz konusu 15 günlük süre hak düşürücü süredir.
Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisinin Yükümlülükleri Nelerdir?
İstisnai haller dışında, vasiyeti yerine getirme görevlisi, miras bırakanın son arzularının yerine getirilmesi için gerekli bütün işlemleri yapmakla görevli ve yetkilidir. Ancak; miras bırakan ölüm bağlı tasarrufunda aksini öngörmüş veya sınırlı bir görev vermiş ise, söz konusu görevin kapsamı dağılabilmektedir (TMK m. 552/1).
Ayrıca; vasiyeti yerine getirme görevlisi, görevini yerine getirirken özen göstermekle, dürüstlük kuralına uygun davranmakla yükümlüdür. Bu doğrultuda; ilgililere (mirasçılar, vasiyet alacaklıları vb.) karşı bir vekil gibi sorumludur.
Vasiyeti yerine getirme görevlisinin yükümlülükleri şunlardır:
v Göreve başladıktan sonra gecikmeksizin terekedeki malların, hakların ve borçların listesini düzenlemek ve liste düzenlenirken imkan varsa mirasçılar hazır bulundurmak,
v Terekeyi yönetmek ve yönetimin gerektirdiği ölçüde tereke mallarının zilyetliğinin kendisine devrini istemek,
v Tereke alacaklarını tahsil etmek,
v Terekenin borçlarını ödemek,
v Vasiyetleri yerine getirmek,
v Terekenin paylaşılması için plan hazırlamak,
v Tereke ile ilgili dava ve takiplerde miras ortaklığını temsil etmek ,
v Mirasçılar tarafından açılmış davalardan görevi ile ilgili olanlara müdahil olarak katılabilmek,
v Açtığı veya aleyhine açılan davalar ile yapılan takipleri mirasçılara bildirmek.
Vasiyet Görevlisinin Yetki Gerektiren İşleri Nelerdir?
Kanun koyucu, mevzuatta vasiyet görevlisinin yapabileceği bazı işleri eğer miras bırakan özellikle ölüm bağlı tasarrufta belirtilmemişse, bunun için yetki aramaktadır. Söz konusu işler için gerekli yetkiyi, sulh hukuk hakimi vermektedir. Ancak; sulh hukuk hakimi imkan bulunduğu takdirde mirasçıları dinledikten sonra karar vermektedir (TMK m. 553/1). Ayrıca olağan giderleri karşılayacak ölçüdeki işler için yetki almaya gerek yoktur.
Vasiyet görevlisi açısından yetki gerektiren işler arasında şunlar yer almaktadır (TMK m. 553/1):
v Terekeye dahil malları devretmesi,
v Terekeye dahil mallar üzerinde sınırlı ayni haklar kurması,
Birden Çok Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi Atanabilir mi?
Evet. Türk hukuku açısından kanun koyucu, mevzuatta birden çok vasiyet görevlisi atanmasına müsaade etmiştir (TMK m. 551/1). Mevzuatta birden çok vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmış olması halinde uyulacak esaslar düzenlenmektedir. Vasiyeti yerine getirme görevlileri, söz konusu görevi birlikte yürütmelidir. Ancak; tasarruftan veya işin niteliğinden aksi anlaşılan bir durum varsa, vasiyeti yerine getirme görevlileri bu görevi birlikte yerine getiremezler.
Vasiyet Görevlilerinden Biri Görevi Kabul Etmezse/Edemezse veya Görevi Sona Ererse Ne Olur?
Vasiyet görevlisinin birden çok olduğu durumlarda görevlilerden biri görevi kabul etmeyebilir/edemeyebilir ya da herhangi bir sebeple görevi sona erebilir. Bu durumda; miras bırakanın diğer vasiyeti yerine getirme görevlisi/görevlileri göreve devam edebilmektedir (TMK m. 551/2). Ancak; bunun için, miras bırakanın tasarrufundan aksinin anlaşılmaması gerekmektedir.
Acele İşleri Hangi Vasiyet Görevlisi Yapar?
Vasiyet görevi açısından acele işler, miras bırakanın ölümüyle birlikte hemen yapılması gereken ve geciktirilmesi durumunda telafisi güç veya imkansız zararlara yol açabilecek işlerdir. Birden çok vasiyeti yerine getirme görevlisi atandığında kural olarak birlikte hareket etmelidirler. Ancak acele hallerde, vasiyet görevlilerinden her biri gerekli işlemleri yapabilmektedirler (TMK m. 551/3). Bu sebeple vasiyet görevlilerinden birinin acele işi kabul etmemesi veya başka bir sebeple görevinin sona ermesi halinde bile, her biri acele işleri yapmaya yetkilidir.
Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi Ücret İsteyebilir mi?
Evet. Vasiyeti yerine getirme görevlisi yerine getirdiği vasiyet görevi için bir ücret talep edebilir (TMK m. 550/4). Ancak, söz konusu ücretin işin mahiyetine uygun bir ücret olması gerekir.
Nasıl Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisinin Görevi Sona Erer?
Kanun koyucu, Medeni Kanun’da görevin sona ermesini vekaletin sona ermesine benzer bir şekilde düzenlemiştir. Bu doğrultuda; genel olarak vasiyeti yerine getirme görevlisinin görevi, 3 şekilde sona ermektedir. Bunlar: “vasiyet yerine getirme görevinin kendiliğinden sona ermesi”, “vasiyeti yerine getirme görevlisinin iradesiyle sona ermesi” ve “mahkeme kararıyla vasiyeti yerine getirme görevlisinin görevine son verilmesidir.
Vasiyeti Yerine Getirme Görevinin Kendiliğinden Sona Ermesi
Vasiyeti yerine getirme görevlisinin görevi, ölümü veya atanmasını geçersiz kılan bir sebebin varlığı halinde kendiliğinden sona ermektedir (TMK m. 554/1).
Vasiyeti yerine getirme görevlisinin ölümü ile görev sona erer. Bu durumda, yedek bir vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmışsa, görev bu kişiye geçer. Yedek görevli yoksa veya o da görevi kabul etmezse, görev mirasçılara kalır.
Vasiyeti yerine getirme görevlisinin atanmasını geçersiz kılan sebepler gerçekleşirse, vasiyet görevlisinin görevi son bulmaktadır. Bu doğrultuda; vasiyeti yerine getirme görevlisinin atanmasını geçersiz kılan sebepler, vasiyeti yerine getirme görevlisinin ehliyetini kaybetmesi ve iflasıdır.
Fiil ehliyeti, bir kişinin kendi eylemlerinin sonuçlarını anlayabilme ve bu eylemlerden sorumlu tutulabilme kapasitesidir. Reşit olmayanlar, akıl hastaları veya mahkeme kararıyla kısıtlı olanlar fiil ehliyetine sahip değildir. Vasiyeti yerine getirme görevlisi, fiil ehliyetini kaybederse, örneğin akıl hastalığına yakalanırsa veya mahkeme kararıyla kısıtlı hale gelirse, görevini yerine getiremez ve atanması geçersiz olur.
İflas, bir kişinin borçlarını ödeyememesi durumunda, malvarlığının alacaklılar arasında paylaştırılması için başlatılan bir hukuki süreçtir. Bu sebeple; bir vasiyet görevlisinin iflas etmesi, onun vasiyet görevlisi olarak atanmasını geçersiz kılan bir sebeptir. Çünkü vasiyet görevlisinin iflası, miras bırakanın son arzularının yerine getirilmesini engelleyebileceği için, mirasçılar açısından önemli bir sorundur. Bu nedenle, miras bırakanın, vasiyet görevlisi atarken, bu kişinin mali durumunu ve iflas riski taşıyıp taşımadığını dikkate alması önemlidir. Vasiyet görevlisinin iflası durumunda, mirasçılar sulh hukuk mahkemesine başvurarak görevlisinin görevden alınmasını talep edebilirler. Mahkeme, vasiyet görevlisinin iflas ettiğine kanaat getirirse, bu kişiyi görevden alır ve yerine yenisini atayabilir.
Vasiyeti Yerine Getirme Görevinin Görevlinin İradesiyle Sona Ermesi
Vasiyeti yerine getirme görevlisi, sulh hakimine yapacağı bir beyanla görevinden ayrılabilir (TMK m. 554/2-1). Ancak bu noktada vasiyeti yerine getirme görevlisi, ayrılma beyanını uygunsuz bir zamana bırakmamaya dikkat etmelidir (TMK m. 554/2-2).
Vasiyeti Yerine Getirme Görevinin Mahkeme Kararıyla Sona Ermesi
Yukarıda; vasiyet görevlisinin Türk hukuku açısından vekil gibi sorumlu olduğundan bahsetmiştik. Bu sebeple vekalet hükümleri vasiyeti yerine getirme görevlisi için de uygulama alanı bulabilmektedir. Bu doğrultuda vasiyeti yerine getirme görevlisinin görevini yerine getirme noktasında yetersiz olması, görevini kötüye kullanması veya ağır ihmalde bulunması durumlarında vekaletin kötüye kullanılmasına ilişkin yaptırımlar uygulanabilmektedir. Sulh hukuk hakimi vasiyeti yerine getirme görevlisinin denetim merciidir. Böylece yukarıda sayılan hallerin varlığı söz konusu ise, sulh hakimi vasiyet görevlisinin görevine son vermektedir. Sulh hukuk hakimi, re’sen veya şikayet üzerine gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
Sulh hukuk hakimi, vasiyeti yerine getirme görevlisinin görevine son verirse, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde asliye hukuk mahkemesine itirazda bulunulabilir. İtiraz üzerine mahkemenin vereceği karar kesindir.
Benzer Blog Yazılarımız:
https://www.latifcembaran.com/blog/vasiyet-alacaklisi-ve-vasiyet-borclusu-kimdir
https://www.latifcembaran.com/blog/miras-ortakligi-ve-ortakligin-sona-ermesi
https://www.latifcembaran.com/blog/miras-hukukunda-zumre-sistemi
https://www.latifcembaran.com/blog/vasiyetname-turleri
https://www.latifcembaran.com/blog/olume-bagli-tasarruflar