Destek Hattı:

0332 235 49 74

  • facebook
  • twitter
  • instagram avukat
  • youtube
Marka Tescilinde Öncelik İlkesi

Marka Tescilinde Öncelik İlkesi

Markayı tescil ettirme hakkını önce başvurana tanıyan öncelik ilkesi, aynı markaya ilişkin yapılan başvurular arasında hak sahipliğini belirlerken önemli bir rol oynamaktadır.


    I.        Marka Tescili Nedir? 

Marka, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4. Maddesinde;

Bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi...

Olarak tanımlanmıştır. Yine aynı kanunun 7. maddesi uyarınca markanın Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında korunabilmesi marka tescili ile mümkündür. Bu nedenle markanın tescili; markanın korunabilmesi, hak sahibinin kanunda tanınan koruma mekanizmasına başvurabilmesi açısından önem arz etmekte olup marka tescilinin önemi burada karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte markanın tesciline ilişkin süreçte üçüncü kişiler tarafından markaya ilişkin hak sahipliği iddiası gündeme gelmektedir. Markanın tescili için başvuruda bulunan başvurucu, markaya ilişkin hak sahipliği iddia eden üçüncü kişilerle karşılaşmakta ve hak sahibinin kim olduğu hususunda uyuşmazlıklar çıkabilmektedir. Bu uyuşmazlıkların çözümünde ise “öncelik ilkesi” ile esas alınmaktadır. Bu nedenle bu yazıda kısaca markanın tescili, ulusal ve uluslararası tescilde öncelik ilkesi ve öncelik ilkesinin istisnası niteliğindeki rüçhan hakkı üzerinde durulacaktır.

 

 II.        Marka Tescilinin Sağladığı Haklar Nelerdir? 

Yukarıda ifade edildiği üzere markasını tescil ettiren hak sahibine Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında tanınan birtakım haklar bulunmaktadır. Bunlar markanın herhangi bir eşya üzerinde kullanılmasını önleme, karıştırılma ihtimali taşıyan benzer işaretlerin kullanılmasını önleme, ticari unvan ve işletme adı olarak markanın kullanımın yasaklanmasını talep etme gibi münhasıran marka sahibine ait haklardan oluşmaktadır. Bu nedenle markanın Türk Marka ve Patent Kurumu tarafından tescil edilmesi uygulamada sıkça başvurulan bir yöntemdir. Yine markanın Madrid Protokolü kapsamında WIPO aracılığıyla uluslararası olarak tescili ve protokole üye devletlerde markanın protokol kapsamında korunması mümkündür. Bu aşamada markanın tescilinde hak sahibinin markasının daha önce başka bir kimse tarafından tescil edilmemiş, tescil için başvuruda bulunulmamış ya da rüçhan hakkına konu bir marka olmaması gerekmektedir. Aksi takdirde aynı markaya ilişkin birden fazla başvuru, tescil talebi gündeme gelecektir.

A.  Öncelik İlkesi 

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. maddesinde kanundan kaynaklanan korumanın tescil ile mümkün olduğu belirtilmiş olmakla birlikte koruma, kuruma başvuru tarihinden itibaren başlamakta ve aynı markaya ilişkin birden fazla başvuru gündeme geldiğinde de başvuru tarihi dikkate alınarak değerlendirme yapılmaktadır. Bu hususa ise “tescilde öncelik ilkesi” denilmektedir. Şu hâlde bir işaretin marka olarak tescili amacıyla önce başvuran ve o işareti marka olarak tescil ettiren kişi, markanın sahibi olur. O işaret üzerinde markayla ilgili mal ve hizmetler için inhisar hakkını kazanır. Dahası, o işareti başkasının marka olarak tescil ettirmesini önleyebilir. Başka bir deyişle daha önce tescil edilmiş ya da tescil için başvurusu yapılmış bir işaret veya ondan ayırt edilemeyecek kadar ayniyet içeren bir işaret; aynı mal ve hizmetler yahut da aynı türdeki mal ve hizmetler için başkası tarafından bir kez daha marka olarak tescil edilemez. Önce yapılan tescil sonraki tescilleri önler. Yine Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 155. maddesi uyarınca marka hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez.

 

B.  Tescilde Öncelik İlkesinin İstisnası: Rüçhan Hakkı 

Marka tescilinde öncelik ilkesi gereği, yetkili kurum kuruma başvurunun yapıldığı tarihe dayalı olarak hak sahibini belirlerken rüçhan hakkı bu ilkenin istisnasıdır. Rüçhan hakkı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 12. maddesinde düzenlenmiştir. Kanun maddesi uyarınca rüçhan hakkı doğrultusunda Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü'ne taraf ülkelerde marka tescili için başvuruda bulunan hak sahibi, 6 ay içinde aynı marka için Türkiye'de başvuru yaptığında ilgili ülkedeki başvuru tarihi Türkiye’deki başvurusu için esas alınır. Ayrıca, ulusal veya uluslararası resmi nitelikli sergilerde markası sergilenen kişiler de, sergi tarihinden itibaren altı ay içinde Türkiye'de aynı markayı tescil ettirmek için rüçhan hakkı kullanabilir. Başvurusu yapılan markanın, daha önce başvurulan markayla aynı veya benzer olması durumunda, rüçhan hakkına dayalı başvurular kabul edilir ve rüçhan hakkı oluşturan tarihten sonra kuruma ise önceden yapılmış benzer başvurular reddedilir. Rüçhan hakkının kurumdan ayrıca talep edilmesi, hakkın varlığını ispatlar belgelerin kuruma sunulması gereklidir. Rüçhan hakkı kurum tarafından re’sen dikkate alınmaz.

 

1.  Ulusal Hukukta Marka Tescilinde Öncelik İlkesi 

Daha önce de ifade edildiği üzere ülkemizde marka tescili Türk Marka ve Patent Kurumu aracılığıyla gerçekleşmektedir. Hak sahibi tarafından kuruma başvuru yapılmakta, mutlak ret nedenleri ve şekli yönden inceleme, yayın, itiraz süresi ve tescil aşamaları sonucunda marka tescil edilmektedir. Eğer Türk Patent Kurumu'na başvuru yapıldığı tarihte, aynı markaya ilişkin aynı mal ve hizmetler için başka bir başvuru varsa, yeni başvuru reddedilir. Ancak, başvuru yapan kişi rüçhan hakkına sahipse ve bu hak, başvurudan önceki bir tarihte elde edilmişse, o zaman kuruma yapılan ilk başvuru reddedilir. Bu açıklamayı örneklendirmek ve daha anlaşılır hale getirmek gerekirse;

·        X tarafından güneş gözlükleri markasına ilişkin olarak 10.12.2024 tarihinde 9. sınıfta yer alan “Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları” için “Rayora” sözcüğü için başvuruda bulunmuştur. Y tarafından 01.01.2025 tarihinde aynı sınıf için “Rayora” sözcüğüne ilişkin yapılan marka tescil başvurusu öncelik ilkesi gereği reddedilecektir.

·        Y tarafından 10.09.2024 tarihinde Ankara’da düzenlen, resmi nitelikli Optic World Amacına Göre Gözlük Sergisi’nde tasarladığı güneş gözlüklerini sergilemiş, sergide gözlükler üzerinde, broşürlerde, stantta yer alan panolarda “Rayora” sözcüğüne yer vermiş, sözcüğü marka amacıyla sergide olarak kullanmıştır. (Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 12 maddesi doğrultusunda Y rüçhan hakkı sahibi olacak, sergi tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma başvuru yapması, rüçhan hakkı talebinde bulunması halinde Kurum tarafından sergi tarihi esas alınacaktır.)

X tarafından güneş gözlükleri markasına ilişkin olarak 10.12.2024 tarihinde 9. sınıfta yer alan “Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları” için “Rayora” sözcüğü için başvuruda bulunmuştur.

Y tarafından da aynı nitelikteki rüçhan hakkı talebini de içeren tescil başvurusu 01.01.2025 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu halde Y rüçhan hakkı sahibi olduğundan, sergi tarihi X’in başvuru tarihinden önce tarihli olduğundan X’in başvurusunun reddi söz konusu olacaktır.

 

2.  Uluslararası Hukukta Marka Tescilinde Öncelik İlkesi 

        Uluslararası hukukta da öncelik ilkesi ulusal hukuka paralel düzenlemeler içermektedir. Madrid Protokolü kapsamında WIPO’ya yapılan tescil başvurularında başvuru tarihi ve saati dikkate alınmakta, aynı anda yapılan başvurularda başvuru numarası daha küçük olan başvuruya öncelik verilmektedir. Uluslararası başvuruda da rüçhan hakkından yararlanılması mümkün olup rüçhan hakkına imkan veren ulusal bir başvurunun varlığı halinde ulusal başvuru tarihi dikkate alınarak önceliğin hangi başvurucuya ait olduğu tespit edilmektedir.

 

III.        Marka Tescilinde Öncelik İlkesi Yargıtay Kararı 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 14.10.2020 tarihinde verilen aşağıdaki karar ile; rüçhan hakkı, öncelik ilkesinin istisnası olarak kabul edilmiştir. Kararda; WIPO’ya başvuru yaparak ve bu başvuruyu rüçhan göstererek Türk Marka ve Patent Kurumu'na başvuruda bulunuluyorsa, tescil hakkı yönünden WIPO başvuru tarihinin esas alınacağına yer verilmiştir.

Yargıtay HGK, 2017/139 E. 2020/765 K.: ... TÜRKPATENT nezdinde davacının 2005/33187 sayılı “LEADER” ibareli marka başvurusunu 09.08.2005 tarihinde saat 14.33’te, davalının ise 2005/33147 sayılı “LIDER” ibareli marka başvurusunu 09.08.2005 tarihinde saat 14.32’de yaparak tarafların aynı mal ve hizmet sınıflarında tescil talep ettikleri anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere davacının TÜRKPATENT nezdindeki başvurusu davalının başvurusundan bir dakika sonra olduğu için Türkiye’de tescil ve başvuruda öncelik hakkı davalıya aittir. Ancak dosya kapsamından her iki tarafın da markası için WIPO nezdinde tescil başvurusunda bulundukları ve TÜRKPATENT nezdindeki tescil talebinde rüçhan hakkından yararlandıkları anlaşılmaktadır. Davacının WIPO nezdinde başvuru tarihinin 24.03.2005 olduğu, davalının ise WIPO nezdinde başvuru tarihinin 13.06.2005 olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu itibarla davacının başvuruda öncelik hakkına sahip olduğu ve marka korumasının, WIPO nezdinde başvuru tarihi olan 24.03.2005 tarihinden itibaren başladığı kabul edilmelidir.

Markayı tescil ettirme hakkını önce başvurana tanıyan öncelik ilkesi, aynı markaya ilişkin yapılan başvurular arasında hak sahipliğini belirlenirken önemli bir rol oynamaktadır. Ancak rüçhan hakkı bu ilkenin istisnasını oluşturmaktadır. Rüçhan hakkı ile tescil ya da sergi ile markalarını alenileştiren marka sahiplerinin diğer kurumlarda da tescilde öncelikli olması amaçlanmıştır. Öncelik ilkesi Türk Marka ve Patent Kurumu, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) ve Yargıtay tarafından da benimsenmiş olup tescil başvuruları ya da bu husustaki uyuşmazlıklar başvuru tarihi ve rüçhan hakkı tarihi gözetilerek değerlendirilmektedir. 


Konuyla İlgili Hizmetlerimiz:

https://www.latifcembaran.com/ticaret-hukuku-avukati


Benzer Blog Yazılarımız:

https://www.latifcembaran.com/blog/e-ticarette-mesafeli-satis-sozlesmesi

https://www.latifcembaran.com/blog/senedi-ibraz-zorunlulugu

https://www.latifcembaran.com/blog/e-ticarette-cayma-hakki

https://www.latifcembaran.com/blog/senedi-ibraz-zorunlulugu

https://www.latifcembaran.com/blog/kripto-para-hukuku


E-Bülten Kayıt

Firmamızdan haberder olmak için bültene kayıt olabilirsiniz.