Destek Hattı:

0332 235 49 74

  • facebook
  • twitter
  • instagram avukat
  • youtube
Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası

Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası

Fiili ayrılığın genel boşanma sebebi olarak kabul edilmesindeki amaç, yeniden birleşmeleri imkânsız olan eşlerin evliliklerinin hukuken de sona erdirilmesine imkan sağlamaktır.

Boşanmanın genel sebepleri arasında yer alan ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanma; öğretide fiili ayrılık, eylemli ayrılık olarak ifade edilir. Fiili ayrılığın genel boşanma sebebi olarak kabul edilmesindeki amaç, yeniden birleşmeleri imkânsız olan eşlerin evliliklerinin hukuken de sona erdirilmesine imkan sağlamaktır.

 

1. Fiili Ayrılık Nedir?

Montesquieu’ya göre evlilik eşleri kaygıdan uzak tutması gereken bir anlaşma olmasına rağmen boşanmadaki yasak ve kısıtlamalar eşleri kaygılandırmaktadır. Eşler arasında birlikte yaşam arzusu, birbirlerine tahammül isteği kalmamışsa onları evlenme akdi ile aynı çatı altında yaşamaya mecbur bırakmak kişiyi kafese kapatmakla bir tutulabilir. Uzun süreler bir araya gelmeyen eşlerin evlilik bağından bahsedilemeyeceği gibi bu evliliğin topluma katkısı da kalmayacaktır. Fiili ayrılığa dayanan boşanma davası bu bakımdan önemlidir.

 

2. Fiili Ayrılıkta Süre

TMK m.166: “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”

Hükmün 4. fıkrasında bahsedilen bir yıllık süre, 22.02.2024 tarihinde iptal edilmeden önce üç yıldı. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra fiili ayrılık için esas alacağımız süre 27.11.2024 tarihi itibariyle bir yıldır. Bu değişikliğin yapılmasının en önemli sebeplerinden birisi de evliliğin amacının ortadan kalkması ve uzun süredir ayrı yaşayan eşlerin boşanma süreçlerinin oldukça uzun olmasıdır. Tarafların makul bir süre fiili olarak ayrı yaşamış olmaları sonucunda, birlikte başvurmaları ya da birinin açtığı boşanma davasını diğerinin kabul etmesiyle birlikte evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kabul edilebilir. Dava sürecinde eşlerin tekrar birleşmemeleri önem arz etmektedir.

 

3. Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları

a.   Boşanma Sebeplerinden Herhangi Biriyle Dava Açılmalı ve Açılan Bu Dava Reddedilmiş Olmalıdır

TMK m.166/4’e göre ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için karı ya da koca tarafından herhangi bir nedenle açılan boşanma davasının reddedilerek kesinleşmesi gerekir. Davayı eşlerden ikisi de açabilir ve yine davanın hangi sebeple açıldığının da önemi yoktur. Dava gerçeklik barındırmayan bir sebeple dahi açılsa reddedilmesi halinde bu şart gerçekleşmiş sayılır. Reddedilen dava kusurlu eş tarafından da açılmış olabilir. Önemli olan ilk açılan boşanma davasının reddedilmesi ve kesinleşmesidir. Ancak davanın esastan reddi gerekmektedir, yani yetkisizlik nedeniyle reddedilmesi halinde bu şart gerçekleşmez. Yetkisizlik nedeniyle reddedilen davalarda dava koşulunun sağlanmış olmadığı Yargıtay tarafından kabul edilmiştir.

 

Reddedilen boşanma davalarının birden çok olması halinde ise hangi davayı dayanak gösterdiğimizin bir önemi bulunmamaktadır, herhangi birini seçebiliriz.

 

Reddedilen dava, fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasına dayanak teşkil etmektedir. Yargıtay bir kararında boşanma davasının feragatle sonuçlanmış olması halinde dahi bu şartın gerçekleşmiş olacağını kabul etmiştir, çünkü feragatin hakkın esasını ilgilendirdiği görüşündedir. Ancak evliliğin butlanına ya da feshine yönelik açılan davanın reddedilmesi durumunda, reddedilen bu dava fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasına dayanak teşkil etmez.

 

b.  Red Kararı Kesinleşmelidir

Anayasa Mahkemesi, TMK m.166/4’ü 22.02.2024 tarihli kararı ile iptal etmiştir. İptal hükmünün 27.11.2024 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Dolayısıyla 27.11.2024 tarihi itibariyle, fiili ayrılık nedeniyle açılacak boşanma davaları için bir yıllık süre esas alınacaktır. İlk açılan dava reddedilerek karar kesinleşmelidir. Kesinleşme tarihinden itibaren en az bir yıl geçmelidir. Bir yıllık süre dolmadan, fiili ayrılığa dayanarak dava açılamaz. Bir yıllık süre koşulu da kanunda öngörülen diğer koşullarla birlikte değerlendirilmelidir. Yani yalnızca bir yıllık süre koşulunun sağlanmış olması da yeterli değildir. Davanın reddinin bir sene önce kesinleşmesiyle süre dolar ve ertesi gün diğer şartlar da gerçekleştiyse fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açılabilir.

 

c.   Ortak Hayatın Yeniden Kurulamamış Olması

Ortak hayatın kurulmasından anlaşılması gereken evlilik birliğindeki ortak yaşamlarını kurmak ve sürdürmek, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmektir. ‘‘Ortak hayatın kurulması için eşler, evlilik birliğine ilişkin hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla bir arada yaşamalıdır.’’

Bir yıllık süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olmalıdır. Eşler bir yıllık süre içerisinde zaman zaman bir araya gelebilir, çocuklarının durumunu görüşmek için de ortak zaman geçirebilirler. Ancak bir yıllık sürenin tamamında tekrar evlilik birliği içerisinde oldukları gibi birleşmemelidirler. Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açılabilmesi bir yıllık sürenin kesintisiz olması gerekmektedir. Örneğin üç ay evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülük ve özeni karşılayıp, sonra tekrar ayrılmaları halinde süre kesintiye uğramış olur. Başka bir deyişle sürenin sıfırlanması gibi bir durum söz konusu değildir. Eşlerin ret kararı kesinleşmeden önce evlilik birliği içerisinde yaşayıp, karar kesinleştikten sonra ayrı yaşamaları ve sürenin sonunda dava açmaları Yargıtay kararlarına göre hakkın kötüye kullanılmasıdır.

 

d.  Eşlerden Birinin İstemde Bulunması

Yukarıda açıkladığımız üç şartın gerçekleşmesi durumunda eşlerden her biri dava açarak boşanma isteminde bulunabilirler. Reddedilen boşanma davasında kusurlu bulunan eşin, ortak hayatın kurulamaması nedeniyle boşanma davası açmasında herhangi bir engel yoktur. Bir yıllık süre zarfında eşlerden birisi başka kadın ya da eşlerle cinsel birliktelik yaşasa dahi bu durum davanın kabulüne engel olmaz. Yani kusurlu eş dahi boşanma davası açabilir, davanın hangi eş tarafından açıldığının önemi yoktur. Fiili ayrılık kusura dayanmayan bir boşanma nedenidir.

 

4. Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası Hangi Mahkemede Açılır?

TMK Madde 168:Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

İlgili maddeye göre fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası eşlerden birinin yerleşim yerinde ya da eşlerin son altı ay birlikte yaşadıkları yerdeki Aile Mahkemelerinde açılmalıdır. Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde ise davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerekir.

5. Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?

 

Avukat ile temsil edilerek açılmak istenirse vekalet ücreti ile birlikte mahkeme masraflarının da ödenmesi gerekir. Mahkeme harç ve masrafları davanın açıldığı zamana göre farklılık gösterebilir, çünkü mahkeme harç ve masrafları her yıl değişkenlik göstermektedir.

Davayı kişi avukat ile temsil edilmeden açmak isterse ilgili masrafları adliyelerdeki tevzi bürolarına ödemeli, evrakları adliyelerde bulunan ön büroya teslim etmelidir.

 

6. Fiili Ayrılık Nasıl Kanıtlanır?

Fiili Ayrılık nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için yukarıda incelediğimiz şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu durumda fiili ayrılığın kanıtlanması büyük önem arz eder. Eşlerin ilgili süre zarfında aile hayatı yaşamadıkları, kanuni her türlü delille ispat edilebilir. Örneğin eşlerin ayrı yaşadığı, tanık beyanlarıyla, eşlerden birinin yaşadığı yeni yerleşim yerine ilişkin bilgi ve belgelerin sunulmasıyla, fotoğraflarla, faturalarla, tapu kayıtlarıyla ya da kira kontratıyla ispat edilebilir.

 

7. Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası İle Birlikte Diğer Talepler

Aşağıda inceleyeceğimiz talep ve istemler, fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasıyla birlikte istenebileceği gibi ayrı bir davaya konu edilerek de talep edilebilir.

 

v Maddi ve Manevi Tazminat Talebi

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında, diğer nedenlerle açılan boşanma davalarında olduğu gibi maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulabilir. Ortak hayatın yeniden kurulamadığı süreçte;

    i.        Eşlerden birisi çalışma hayatından uzak kalmış ve maddi yönden fakirleşmişse,

   ii.        Eşlerden birisi çocukların ya da ev için harcanması zorunlu olan giderlerin ödenmesine katkıda bulunmamışsa,

 iii.        Eşlerden birisi bu süreyi başka bir erkek ya da kadınla geçirmişse,

Maddi ve manevi tazminat talep edilebilmesi için verilen bu örnekler arttırılabilir. Manevi yönden tazminat talep edilmesi için manevi tazminat talep eden eşin psikolojik yönden ayrılık sürecinde oldukça yıpranmış olduğunu kanıtlaması gerekir. Maddi ve manevi yönden uğranılan zararların yasal delillerle kanıtlanması gerekir.

 

v Nafaka İstemi

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında nafaka talebinde de bulunulabilir. Medeni Kanunda düzenlenen dört çeşit nafaka türü vardır. Boşanma davası ile birlikte tedbir nafakası, iştirak nafakası ya da yoksulluk nafakası talep edilebilir. Nafaka miktarının nafakayı ödeyecek olan eşi zor bir duruma ya da yoksulluğa sürüklememesi gerekir.

 

v Çocukların Velayeti İstemi

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasıyla birlikte, varsa çocukların velayeti de istenebilir. Hakim, çocuğun üstün yararına göre karar verir. Bu nedenle velayeti isteyen eşler, çocuğun yaşantısının evlilik birliği içerisindeki durumundan aşağıda olmayacağını, kendisiyle manevi yönden ilişkilerinin iyi olduğunu ve çocuğun korunma, bakım gibi ihtiyaçlarının karşılanacağını ispatlamalıdırlar. Buradaki ispat, yasal her türlü delille gerçekleştirilebilir.

 

v Mal Paylaşımı İstemi

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasıyla birlikte eşler mal paylaşımı talebinde de bulunabilirler. Ortak alınan mallar ya da eşlerin kendi birikimleriyle veya ailelerinden kalan birikimlerle alınan malların ne şekilde ve ne zaman elde edildiği her türlü yasal delille belgelendirilerek mahkemeye sunulmalıdır.

 

Sıkça Sorulan Sorular

 

v Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında 3 yıllık süreyi neden esas almıyoruz?

Anayasa Mahkemesinin 3 yıllık süreyi iptal etmesindeki etken, ortak bir yaşam sürmesi mümkün olmayan eşlerin hayata yeniden başlamalarının önünde geçmiş evliliklerinin engel teşkil etmesidir. Bu sebeple yukarıda da izah ettiğimiz gibi iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yani 27.11.2024 tarihi itibariyle fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açma süremiz 1 yıldır.

 

v Reddedilen dava yabancı bir mahkemede açılmış ise yeni davamıza dayanak teşkil eder mi?

Reddedilen davaya ait mahkeme kararı Türk mahkemelerinden alınabileceği gibi Milletlerarası Özel Hukuk Kanunu şartları yerine getirildiği takdirde yabancı bir mahkeme kararı da olabilir. Yabancı mahkeme kararının tanınması yönünden Türk mahkemesi kararının kesinleşmiş olması gerekir. Yani yabancı mahkemelerce alınan boşanmanın reddine ilişkin karar Türk mahkemelerince tanınmalı ve kesinleşmesinin ardından 1 yıllık sürenin geçmesi gerekir.

 

v Önceki boşanma davasından feragat edilmiş olması halinde red koşulu sağlanmış olur mu?

Davadan feragat de kesin hüküm sonucu doğurduğundan davanın reddi koşulu sağlanmış olur.

v Ortak hayatın bittiği nasıl anlaşılır?

 

Eşler evlerini ayırmış olabilirler.

 

Eşler aynı evin içerisinde yaşasalar dahi evliliğin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmiyor olabilirler.

 

Eşler arasındaki duygusal ve cinsel yaşam sona ermiş olabilir.

 

Eşler birbirlerine saygı ve sevgi göstermiyor olabilirler.

 

v Eşler ortak hayatın yeniden kurulamadığını nasıl kanıtlayabilirler?

Eşler aralarındaki evlilik bağından doğan yükümlülüklerin gerçekleşmediğini her türlü yasal delille mahkemeye sunabilirler. Tanık beyanları, ayrı evlere ait kayıtlar vb.


 

                                                  Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası Dilekçe Örneği

 

…................... NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE

DAVACI   : İsim-Soyisim, T.C Kimlik Numarası, Adres

VEKİLİ    : Av. …… , Adres

DAVALI   : İsim-Soyisim, T.C Kimlik Numarası, Adres

KONU      : Ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanma talebimiz hakkında.

AÇIKLAMALAR:

1.     Taraflar, …../…../…. tarihinde evlenmiş bulunmaktadır. Bu evlilikleri sonucunda ….. doğumlu ….. isimli müşterek çocukları olmuştur. Müvekkil, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle …../…./…. tarihinde boşanma davası açmıştır. Açılan boşanma davasında, ………. Aile Mahkemesinin …../…./…. tarihli, …./…. Esas,

…./…. Karar Sayılı kararıyla reddedilmiş ve bu red kararı …../…./…. tarihinde kesinleşmiştir.

2.     Tarafların boşanma davasının reddedilmesine ilişkin kararın kesinleştiği …./…./…. tarihten bu yana ortak hayat yeniden kurulamamıştır. Bu süreçte ortak çocukları olan

…   için bir araya gelseler de ortak hayat yeniden kurulamamıştır. Bundan sonra da tarafların bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığı açıktır. Zira davalı evlilik birliği devam ederken başka kişilerle görüşmelerde bulunmuştur. Sayın Mahkemenize sunmuş olduğumuz delillerle de bu durum doğrulanacaktır.

Davalının evlilik birliğine uygun olmayan davranışları sonucunda ortak hayatlarını yeniden kuramadıkları için Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin son fıkrasına göre boşanmalarına karar verilmesini talep etmek zorunda kaldık.

3.     Ek olarak bu süreçte müvekkilim davacı ile davalı müşterek konutlarını ayırmışlardır. Ekte sunduğumuz ikametgah bilgilerinden de anlaşılacağı üzere iki tarafta ………. Aile Mahkemesinin …../…./…. tarihli, …./…. Esas, …./…. Karar Sayılı kararından sonra farklı ikamet adreslerinde ikamet etmektedirler. Tarafların evlilik birliğinin sonlandırılmaması müvekkilimin onurunu ve gururunu zedelemekte, manevi yönden çıkmaza sürüklemektedir.

4.     Medeni Kanun’un 166. maddesinin son fıkrasında öngörülen hükme göre, “boşanma sebeplerinden her biri ile açılan davada davacının davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun müşterek hayatın yeniden kurulamamış olması durumunda, eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verileceği” düzenlenmiştir.

İlgili kanun hükmüne dayanarak tarafların boşanmalarını, müşterek çocukları olan ….. nın velayetinin davacı babaya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ederiz.

HUKUKİ DELİLLER: Nüfus Kaydı, Aile Mahkemesinin …/… Esas Sayılı Kararı, İkametgah Kayıtları, Tanık İfadeleri ve sair hukuki deliller.

HUKUKİ SEBEPLER: Türk Medeni Kanunu madde 166/4, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair hukuki sebepler

NETİCE-İ TALEP: Yukarıdan beri arz-ı izah ettiğimiz nedenlerle, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesine ve yargılama masraflarının karşı tarafça karşılanmasına dair karar verilmesini vekaleten talep ederiz (.../.../…).


Konuyla İlgili Hizmetlerimiz:

https://www.latifcembaran.com/konya-bosanma-avukati


Benzer Blog Yazılarımız:

https://www.latifcembaran.com/blog/evlilikte-ekonomik-siddet-nedeniyle-bosanma

https://www.latifcembaran.com/blog/evlilik-basvurusu-ve-evlenme-toreni

https://www.latifcembaran.com/blog/evliligin-iptali-davasi

https://www.latifcembaran.com/blog/bosanma-davalarinda-whatsapp-kayitlari-delil-olarak-kullanilabilir-mi

https://www.latifcembaran.com/blog/dugunde-takilan-ziynet-esyalari



E-Bülten Kayıt

Firmamızdan haberder olmak için bültene kayıt olabilirsiniz.