Fakat uygulamada bazı istisnai hallerde herhangi bir kamulaştırma kararı olmadan da devlet, özel mülkiyete tabi alanlara el atabilmektedir. Devletin ve kamu tüzel kişilerinin bu tarz uygulamalarına kamulaştırmasız el atma denilmektedir.
KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA
GİRİŞ
Devlet ve kamu
tüzel kişileri, kamu yararını göz önünde bulundurarak ve karşılığını ödeyerek
özel mülkiyete tabi alanları kamulaştırabilir. Bu yetki doğrudan Anayasa
tarafından tanınmış bir yetkidir. (m.46) Bu yetki kullanılırken ayrıca malikin
rızası aranmayacaktır. İşte, devletin sahip olduğu bu yetkiye kamulaştırma
denir. Fakat uygulamada bazı istisnai hallerde herhangi bir kamulaştırma kararı
olmadan da devlet, özel mülkiyete tabi alanlara el atabilmektedir. Devletin ve
kamu tüzel kişilerinin bu tarz uygulamalarına kamulaştırmasız el atma
denilmektedir.
Kamulaştırmasız
el atma ikiye ayrılır. Bunlardan ilki hukuki el atma bir diğeri ise fiili el
atmadır. Kamulaştırma işlemi yapılmadan özel mülkiyete tabi taşınmaz alanlarına
idare tarafından fiziken el konulması söz konusu ise fiili el atma, idare
tarafından yapılan imar planlarının mülkiyet hakkını kısıtlaması ve bir türlü
uygulamaya geçirilememesi hallerinde ise hukuki el atmadan bahsedilir. Her iki
halde de taşınmaz malikinin mülkiyet hakkı sınırlanmaktadır.
İdarenin bu
eylemleri hukuka aykırı ve haksız niteliktedir. Bundan dolayı kamulaştırmasız
el atma hallerinde çeşitli türde davalar açılabilecektir. Bunlardan bazıları;
ecri misil davası, bedel tespit davası ve el atmanın önlenmesi davasıdır. Bu
davaları tapu sahibi açmalıdır. Tapunun sahibinin öldüğü hallerde ise
mirasçıları tarafından açılabilir.
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Kamulaştırmasız
el atma davalarında görevli mahkeme Asliye hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme
ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.
ZAMANAŞIMI
Her ne kadar bu
dava önceden zamanaşımına tabi ise de, Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kanun
hükmünü iptal etmesinden sonra artık herhangi bir zamanaşımı ya da süreye tabi
değildir.
NE YAPILABİLİR ?
a) El Atmanın Önlenmesi
Kamulaştırmasız
el atmaya karşı açılabilecek davalardan ilki el atmanın önlenmesi davasıdır.
Böylece idarenin taşınmaz üzerindeki fiili veya hukuki işgalinin son bulması
amaçlanır. Bu davanın açılabilmesi için el atmanın devam ediyor olması ve el
atmanın idare tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. Bu dava mülkiyet
hakkını ilgilendirdiği için kiracılar bu davayı açamazlar. Dava kamulaştırmasız
el atmayı gerçekleştiren idare aleyhine açılmalıdır.
b) Kamulaştırmasız El Atma Davası
Kamulaştırmasız
el atmaya karşı açılabilecek davalardan bir diğeri ise kamulaştırmasız el atma
davasıdır. Bu dava bedel davası olarak da bilinir. Bu davanın temelinde Borçlar
Kanunu’nda düzenlenen haksız fiil olgusu yatar. Bu dava yoluyla idarenin haksız
fiili ile taşınmaza verdiği zararlardan dolayı tazminat istenebilecektir.
Ayrıca el atılan taşınmazın bedeli de malın malikine ödenerek hukuka aykırılık
giderilebilecektir. Mahkeme de böylece söz konusu taşınmazı idare lehine tescil
eder. Dava mülkiyet hakkını ilgilendirdiğinden dolayı zamanaşımına tabi
değildir, ilgililer bu davayı her zaman açabilir. Bu dava 2019 yılından
itibaren uzlaşmaya tabi değildir. Yani doğrudan doğruya bir dilekçe ile bu dava
açılabilir.
c) Ecrimisil Davası
Kamulaştırmasız
el atmaya karşı açılabilecek davalardan birisi de ecrimisil davasıdır. İdare,
mülkiyet hakkını ihlal ederek malın sahibini zarara uğratmaktadır. Bu işgal
taşınmaz malikine tazminat hakkı verir. Bu dava tek başına açılabileceği gibi,
yukarıdaki iki davadan biriyle de birlikte açılabilir. Zamanaşımı ise 5 yıllık
bir süreye tabi tutulmuştur. Diğer bir deyişle 5 yıllık süre geçtikten sonra
işbu dava açılamayacaktır.
Kamulaştırmasız
el atma davaları çetin davalardır. Alanında uzman bir avukata danışmak hak
kayıplarını en aza indirecektir. Diğer illerde olduğu gibi Konya, İstanbul ve
Ankara’da da sık sık bu davalara rastlanmaktadır.