İpotek Nedir? Rehin ve Güvence Kavramlarıyla Birlikte İnceleme
İpotek, borcun teminat altına alınması amacıyla taşınmaz üzerinde kurulan bir rehin hakkıdır ve borcun ödenmemesi halinde alacaklıya taşınmazın paraya çevrilmesini talep etme hakkı verir. İpotek hakkı, hakkı sahibine mevcut ya da ileride doğması muhtemel olan bir borcun güvence altına alınması imkânını sunar.
İpotek Nedir? Rehin ve
Güvence Kavramlarıyla Birlikte İnceleme
Borç ilişkilerinde
alacaklıya güvence sağlamak için kullanılan en önemli araçlardan
biri ipotek kurumudur. İpotek, borcun teminatı olarak borçluya veya
üçüncü kişiye ait bir taşınmaz üzerine tapu siciline tescil edilerek kurulan
bir rehin hakkıdır. Bu sayede borcun ödenmemesi halinde alacaklı, taşınmazın
satışını talep ederek alacağını karşılayabilir. Rehin ve ipotek kavramları,
Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen ayni teminat hakları olup, alacaklının
riskini azaltmak ve alacağının tahsilini kolaylaştırmak için başvurulur. Peki,
ipotek nedir, rehin ve güvence kavramlarıyla arasındaki farklar nelerdir ve
hangi durumlarda ipotek tesis edilebilir? Bu yazımızda, ipotek, rehin ve borç
güvencesi kavramlarını birlikte inceleyerek bu konulardaki merak edilenleri açıklıyoruz.
İpotek Nasıl Kurulur?
İpotek, bir taşınmaz
üzerinde borcun güvence altına alınması amacıyla kurulan sınırlı ayni
haktır. İpotek tesis edilebilmesi için öncelikle taraflar arasında
resmi bir ipotek sözleşmesi yapılmalıdır. Bu sözleşme, noter
huzurunda değil, sadece yetkili tapu müdürlüğü tarafından düzenlenen
resmi şekilde yapılabilir. Ardından, söz konusu ipotek hakkı,
mutlaka tapua tescil ettirilmelidir. Tapu kütüğüne yapılan
bu tescil, ipoteğin geçerlilik kazanması için zorunludur.
Bir taşınmaz üzerinde
ipotek kurulurken, taşınmazın tam ve açık şekilde belirtilmesi gerekir.
Örneğin, bölünmüş bir taşınmazın parselleri ayrı ayrı tapu
kütüğüne kayıtlı değilse ipotek tesis edilemez. Ayrıca, taşınmaz üzerinde
paylı mülkiyet varsa, her paydaş kendi payı üzerinde ayrı ayrı ipotek
tesis edebilir. Ancak pay üzerinde ipotek kurulduktan sonra, taşınmazın
tamamı üzerinde yeni ipotek tesis etmek mümkün değildir.
Üst sınır
ipoteği sistemi ile, ipotekli taşınmaz üzerindeki yük belirli bir üst
sınır ile sınırlanabilir. Bu durumda ipotek, borcun kesin olarak belirlenmediği
veya borcun artabileceği durumlarda güvence sağlar. İpotek, borcun para
cinsinden (genellikle Türk Lirası) belirtilmesiyle kurulur.
İpoteğin Paraya
Çevrilmesi Süreci
Bir borç muaccel hale
gelip ödenmediğinde, ipoteğin paraya çevrilmesi süreci başlar.
İpotekli taşınmaz, alacaklının talebi üzerine icra organları tarafından satışa
çıkarılır. Satıştan elde edilen bedel, ipotek alacaklısının alacağını
karşılamak üzere kullanılır. Eğer taşınmaz üzerinde birden fazla ipotek varsa,
satış bedeli, sabit dereceler sistemi uyarınca öncelik sırasına göre
dağıtılır.
Türkiye’de bu süreç, 2004
sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine tabidir. Kanuna göre,
ipotekle güvence altına alınan bir alacakta, alacaklı sadece ipoteğin paraya
çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak ipotek tutarı borcu karşılamazsa, alacaklı
kalan alacağı için diğer takip yollarına başvurabilir.
Satış bedeli, borç
miktarından fazla çıkarsa artan kısım taşınmaz sahibine iade edilir. Eğer satış
bedeli borcu karşılamazsa, alacaklıya “rehin açığı belgesi” verilir ve borçlu
diğer malvarlığı unsurlarıyla da sorumlu olur.
Rehin ve İpotek
Arasındaki Farklar
Rehin ve ipotek, her
ikisi de borcun teminatı olmakla birlikte temel farkları taşınır veya taşınmaz
mal üzerinde tesis edilmeleridir. Rehin genellikle taşınır mallar veya ticari
işletme üzerinde tesis edilirken, ipotek yalnızca tapuyla
tescil edilen taşınmazlar üzerinde kurulur.
Rehin, rehnedilen malın
zilyetliğinin alacaklıya veya üçüncü bir kişiye verilmesini gerektirirken,
ipotekte taşınmaz malikinde zilyetlik ve mülkiyet hakları korunur. Yani,
ipotekle güvence altına alınan taşınmaz üzerinde malik tasarruflarına devam
eder.
Ayrıca, ipotek sabit
dereceler sistemi ile bir taşınmaz üzerinde birden fazla ipotek tesis
edilebilir ve bu ipotekler arasında öncelik sırası belirlenir. Rehin haklarında
ise bu sistem genellikle uygulanmaz.
İpotek Sözleşmesi
Nasıl Yapılır?
İpotek sözleşmesi, ipotek
hakkının kurulabilmesi için zorunlu olan resmi bir işlemdir. Kural olarak,
ipotek sözleşmesi sadece tapu müdürlüğü yetkisinde ve resmi şekilde
düzenlenir. Noterde yapılan ipotek sözleşmeleri geçerli sayılmaz.
Sözleşmede, ipotek konusu
taşınmaz, ipotek miktarı, borcun niteliği ve süresi gibi hususlar açıkça
belirtilmelidir. Eğer ipotek, üst sınır ipoteği şeklinde tesis ediliyorsa,
sözleşmede ipoteğin kapsadığı üst sınır açıkça yazılır.
Tarafların sözleşmede
belirttiği bu hususlar tapuya tescil edilir ve ipotek hakkı bu şekilde kurulur.
İpotek tesisinin tapuya işlenmesi, ipotek hakkının üçüncü kişilere karşı da
ileri sürülmesini sağlar.
Tapuda İpotek Tescili
Nasıl Yapılır?
İpotek kurulması,
öncelikle taraflar arasında yapılan resmi bir sözleşmeyle başlar. Bu
sözleşmenin ardından ipotek hakkını güvence altına almak için söz
konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis işlemi yapılır. Bu işlem,
yetkili tapu müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir ve ipoteğin
tapu kütüğüne işlenmesiyle tamamlanır.
Tapuda ipotek tescili,
ipoteğin geçerli ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir olmasını sağlar.
Tescil sırasında taşınmazın açık kimliği, ipotek miktarı ve varsa ipoteğin
süresi belirtilir. Tapu siciline işlenen ipotek, alacaklının alacağını güvence altına
alan sınırlı ayni hak niteliğindedir.
Tescil işlemi için tapu
müdürlüğüne başvuru yapılmalı ve gerekli belgeler sunulmalıdır. İpotek
alacaklısı ve borçlu kimlik belgeleri, ipotek sözleşmesi ve taşınmaza ait tapu
senedi gibi belgeler gereklidir. Tapuda tescil edilen ipotek, borcun ödenmemesi
durumunda ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesine olanak tanır.
Tapuda Üst Sınır
İpoteği Nedir?
Üst sınır ipoteği, henüz
kesin tutarı belirlenmemiş veya ileride doğabilecek bir alacak için taşınmaz
üzerinde ipotek kurulmasıdır. Bu ipotek türünde, ipotekli taşınmaz
üzerindeki yük, sözleşme esnasında belirlenen bir üst sınır ile
sınırlandırılır.
Örneğin, borç miktarı
henüz kesinleşmemiş olsa da, borçlu taşınmazının üzerinde belirli bir tutara
kadar ipotek tesis edebilir. Bu sayede, ileride doğacak alacaklar
veya faizler de ipotek kapsamına dahil edilir, ancak toplam yük üst sınırı aşamaz.
Üst sınır ipoteğinde,
ipotek alacaklısı yalnızca bu sınır dahilinde hak sahibidir ve taşınmazın
paraya çevrilmesi halinde alacağı bu sınır üzerinden tahsil edilir. Tapuda
yapılan tescil, ipotek hakkını hem mevcut hem de muhtemel alacaklar için
güvence altına alır.
İpotek ile Alacak
Nasıl Güvence Altına Alınır?
İpotek, borçlunun mevcut
ya da henüz doğmamış olan alacaklarının güvence altına alınması amacıyla
taşınmaz üzerinde kurulan sınırlı ayni haktır. İpotek alacaklısı,
alacağının tahsili için taşınmazın satılması halinde satış bedelinden öncelikli
olarak pay alabilir.
Bir alacağın teminat
altına alınması için taşınmaz üzerinde ipotek kurulması gerekir. Bu
ipotek, alacağın hem ana parasını hem de alacağa bağlı faiz ve diğer giderleri
kapsayabilir. Böylece alacaklı, borç ödenmediğinde ipotekli taşınmazın paraya
çevrilmesini sağlayarak alacağını güvence altına almış olur.
İpotek
hakkını korumak için ipoteğin resmi şekilde yapılması ve
mutlaka ipoteğin tapu kütüğüne tescil edilmesi zorunludur. Tapu
kaydına işlenen ipotek, hem mevcut hem de ileride doğması muhtemel alacaklar
için güvence sağlar ve alacaklının haklarını hukuki açıdan korur.
Mevcut Olan veya Henüz
Doğmamış Alacaklar İçin İpotek
İpotek, mevcut
olan veya ileride doğması muhtemel henüz doğmamış alacakların
güvence altına alınması amacıyla taşınmaz üzerinde tesis edilen bir sınırlı
ayni haktır. Bu hak, alacaklıya, borç ödenmediği takdirde üzerinde ipotek
tesis edilmiş taşınmazı sattırarak alacağını tahsil etme imkânı sağlar.
İpotek kurulması için
öncelikle bir sözleşme yapılmalı ve bu sözleşme, resmi şekil ve tapuya
tescil işlemiyle geçerlilik kazanır. Noter huzurunda yapılan
ipotek sözleşmesi geçerli değildir; tapu müdürlüğünde tescil zorunludur.
Tapu kütüğüne tescil edilen ipotek, taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını
kısıtlar ancak zilyetlik mülkiyet hakkı sahibinde kalmaya devam eder.
Henüz Doğmamış Olmakla
Beraber Doğması Kesin Alacaklar
Henüz doğmamış olmakla
beraber doğması kesin olan alacaklar için de ipotek kurulabilir. Örneğin,
ileride doğacak bir alacak için ipotek hakkı tesis etme borcu
altına giren kişi, borcun doğduğu anda ipotek hakkı da tapuya tescil
edilmek üzere hazırlanır.
Bu tür ipoteklerde,
alacağın kesin doğması beklenirken, ipotek hakkı da sona
erer alacağın sona ermesiyle birlikte. İpotekle rehin tesis
eden kişi, taşınmazı teslim etmez; yani taşınmaz üzerindeki zilyetlik ve
mülkiyet hakkı malikinde kalır. Herhangi bir paylı mülkiyet durumunda, paydaş
kendi payı üzerinde ipotek kurabilir.
Beraber Doğması Kesin
veya Olası Alacaklar İçin İpotek
Hem kesin hem de olası
alacaklar için ipotek konulabilir. Borcun doğması kesin olmasa da,
alacaklının alacağını güvence altına almak amacıyla ipotek tesis
edilmiş taşınmaz üzerinde hak sahibi olması mümkündür. Bu durumda ipotek,
alacağın doğmasıyla birlikte etkili olur.
İpotek hakkı tapuyu
kütüğüne ayrı ayrı kaydedilmedikçe geçerli olmaz. Ayrıca, ipotek tesis
edilmiş taşınmaz üzerinde kurulacak ipotek hakkının geçerli olması için,
sözleşmenin akabinde ipotek hakkı tapuyla tescil edilmelidir. Aksi
durumda ipotek hakkı ileri sürülemez.
Doğması Kesin veya
Olası Bulunan Alacaklara İpotek Kurulabilir mi?
İpotek hakkı, sadece
mevcut alacaklar için değil, ileride doğması muhtemel veya kesin olan alacaklar
için de kurulabilir. Bu ipotekler, alacağın doğmasını beklemeden taşınmaz
üzerinde ipotek tesis edilmesiyle alacaklının haklarını güvence altına
alır.
Hukuk bürosu
uygulamalarında, ipotek hakkının kurulması için sözleşmenin resmi şekilde
yapılması ve ipotek hakkının tapu müdürlüğünde tescil ettirilmesi gerektiği
vurgulanır. Ayrıca, ipotekli taşınmaz üzerinde yapılan işlem veya mülkiyet
değişiklikleri ipotek hakkını etkilemez, bu hak tapu kaydına bağlıdır.
